Günümüzde yaratıcılığın doğuştan, kişide var olan bir potansiyelle ilişkisi olduğu bilinir. Yaratıcı süreç bileşenleri ele alındığında bu becerilerin pratik ile çoğaltılabileceği kişiye öğretilmektedir.
Yaratıcı Düşünme Süreci
Yaratıcılık, Antik çağlar açıklanamaz bir süreç olarak bilinmiş, zaman ilerledikçe bilinçaltı ile bilincin iş birliği (Wallas, 1926) ölçülebilir bilişsel beceriler olarak da (Guilford, 1988) yetkili kişilerce ele almıştır. Yaratıcılık, bireyin sahip olduğu kişisel ve bilişsel özelliklerin bir arada olduğu potansiyeli yüksek olan kişinin ortaya çıkarttığı ürünün özgünlüğü üzerinden açıklanabilmektedir. Yaratıcılık zamanla daha kapsamlı ele alınmaya başlanmış ve çevre üzerindeki etkileşimleri üzerince açıklanmaya çalışılmaktadır.
Süreç içerişimde ilerleyerek farklı yaratıcılık kuramlar ortaya çıkmıştır. Rhodes (1961) yaratıcılığı 4 başlık altında açıklar. Bunun için sadece kişinin yaratıcı bir birey olması yetmez yanında, yaratıcı süreç, yaratıcı ürün ve yaratıcı ortamın da olması gerekir.
SCAMPER Tekniği
Beyin fırtınası, yaratıcı sorun çözme, altı şapka, listeleme gibi kabul görmüş bir yaratıcılık tekniğidir.
Bu tekniklerin her biri yaratıcı düşünmeye yönelik farkındalık kazandırmak için kullanılır. Düşünme süreçlerini kolaylaştırır ve yaratıcılığın ortaya çıkmasını pratikleştirir. Herhangi bir yaratıcı tekniğin yaklaşımında bir ürünün yaratıcı olarak nitelendirilebilmesi için birtakım kriterlerin karşılanması gerekir. Bir ürünün özgün olması yetmez. Bunun yanında kullanıma uygunluk ve estetik önem taşır.
Bir Yaratıcılık Tekniği olan SCAMPER düşünmeyi sonuca götüren çok sayıda fikir üretmeyi amaçlayan bir tekniktir. Bir fikri, farklı türde sorular sorarak değiştirir ve çeşitlendirir. Eberle (1977) tarafından geliştirilmiştir ve İngilizce de farklı fiillerin baş harflerinden oluşan bir akronimdi. Bu fiillere özgü temel soru kalıpları vardır.
SCAMPER ve Soru Kalıpları
S-Subsitute (Yerine Koyma) Tekniğin ilk çıkışı fikrin yerine kullanılabilecek alternatif şeyler düşünmektir.
Temel soru: Fikrin yerine başka ne kullanabilirim?
C-Combine (Birleştirme) Fikirleri birleştirerek yeni bir fikir oluşturulmasını amaçlanır.
Temel soru: Hangi fikirleri birleştirebilirim?
A-Adapt (Uyarlama) Duruma uyum sağlama amacıyla fikri önceki yaratıcılıkla yeniden uyarlayarak üzerinde değişiklik yapmayı amaçlar.
Temel soru: Bu fikri koşullara uyum sağlayacak şekilde nasıl farklılaştırabilirim?
M-Modify (Modifiye Et/Küçült/Büyüt) Yeni fikirler değerlendirildikten sonra özgün bir fikir elde etmek için eldeki fikrin temel çıkış noktası üzerinden fikri yeniden büyültme veya küçültme şeklindeki değişikliklerdir.
Temel soru: Fikrimi değiştirerek farklı ve orjinal bir ürünü nasıl elde edebilirim?
P-Put to Other Uses (Başka Yerlerde Kullanma) Ortaya çıkmaya başlanmış bir fikir veya nesnenin amacın dışında da kullanmasını hedefler
Temel soru: Ürünümü başka bir yerde Nerede ve nasıl kullanabilirim?
E-Eliminate (Elemek) Ürünün bir özelliğini sistemden çıkararak daha başarılı ve yararlı hale getirmeyi amaçlar.
Temel soru: Üründen çıkarabileceğim bir şey var mı? Çıkarırsam sonuca etkisi ne olur?
R-Rearrange (Yeniden Düzenleme/Tersine Çevirme) son aşamada ürünün durumunu yeniden düzenleyerek alternatif sonuçları öğrenmeyi amaçlar.
Temel soru: “Tersine çevirebileceğim ya da tamamen değiştirebileceğim bir şey var mı?
Teknikte kullanılan bu sorular, kişilerin esnek düşünmeleri için sistem sağlayıcılardır. Bu sistem sayesinde alışılagelmiş fikirlerden uzaklaşılır ve yeni fikirlere ulaşılır.
SCAMPER Tekniği Nedir?
Özgün bir fikre ulaşmak için soru sorarak pratiklik sağlandığı yaratıcı düşünme tekniklerinden biridir. SCAMPER ismi İngilizce fiillerin ilk harfleri ile oluşturuluş bir akronimdir. Her bir harf, farklı soru kalıplarını kapsar ve özgün fikirlerin ortaya çıkmasına yardımcı olur.
SCAMPER Tekniği Neye veya Kime Yönelik Uygulanır?
Bir fikir veya nesne için farklı örnekler üzerinden harf bazında fikrin ayrı ayrı uygulanmasını baz alır. Bir sorunun çözümünü geliştirir. Özgün düşüncenin çoğalmasına yardımcıdır.
Yaratıcı Düşünce Nedir?
Yaratıcı düşünce, bireyler tarafından hayal gücü, ilham gelmesi, merak, kuralları sorgulamak ve onun dışına çıkabilmek olarak tanımlanır. Kişi, yaratıcı fikirlerinin üretilmesi için destek etkenlerden yararlanır. Sonuca götüren düşünme, problem çözme, çağrışımları birleştirerek düşünme ve yoğun soru sorma tekniği SCAMPER yaratıcı düşünce için örneklerdir.
İç iletişim çalışmaları çalışanlara aitlik hissi verir. Kurum içerisinde doğru ve sistematik görevlerle yükselindiğinde çalışanların işyeri sadakatini arttırdığı ve işlerine daha özen gösterdikleri bilinmektedir. Bu nedenle iç iletişim kurgusu oluştururken kurum hakkındaki tüm gelişmelerden çalışanlar belirlenmiş yöntemlerle düzenli olarak haberdar edilmelidir. İç iletişim doğru planlandığında;
Çalışanlar arası uyum ve koordinasyon sağlar
Kurumsal bağı arttırır
Şirket bilgisini korur.
İç iletişim bir organizasyon içerisindeki tüm departman çalışanları için yapılır. Bu nedenle çalışanların neye ihtiyacının olduğu ve yapılacak herhangi bir iletişim çalışması ile neye ulaşılmak istenildiğinin ölçümlenmesi gerekmektedir.
İç İletişimin Amacı Nedir?
Özgün, kendine özel kuralları olan işyeri izlenimi sağlamak,
Çalışanlarında aitlik duygusunu öne çıkarmak,
BİZ sadakatini etkin hale getirmek,
Doğru iletişim kanalını kullanarak istenilen mesajı yönlendirebilmektir.
Kurumsal İletişim Yöntemlerinden Nasıl Yararlanabiliriz?
Süreli iç iletişim yayınları ve Duyuru panoları: Haftalık, 15 günlük, 3 aylık sürelerle çıkarılan süreli yayınlardan şu şekilde yararlanılabilinir.
Bu tür yayınlarda kurum ile ilgili genelde şu konular üzerinde durulur.
Çalışma yaşamı ile ilgili genel konular.
Kurumun iç ve dış hizmetleriyle ilgili bilgiler. (Verilen hizmetle ilgili duygu ve düşünceler, sağlanan başarılar, kurumun orta vade de çalışma planlamalarından bilgiler)
Kurumun sosyal sorumluluk projeleri
İş ve sosyal güvenlik konuları ile ilgili bilgiler ve alınması gerekli önlemler.
Kurum içi çalışan bağlılığı için gerçekleştirilen sosyal etkinlikler
Çalışanların başarılarını anlatan kişiyi tanıtan yazılar
Kurum içindeki özel bir günün (doğum günü, doğum veya bir başsağlığının duyurumunu sağlama
Kurum ziyaretleri hakkında bilgilendirme
Tüm bu yayınların kurum içinde ilgiyle okunabilmesi için kurum hakkında çıkan haberlerin doğru verilmesi, güncel olması ve ilk bakışta abartıdan uzak ve haber yazım tekniklerine uygun hazırlanması gerekmektedir.
Kurumsal İletişimde Duyuru Panolarının Önemi
Kurum içi iletişim içerisinde sıklıkla kullanılan araçlardan biri diğeri duyuru panolarıdır. Duyuru panoları, az masraflıdır ve hızlı bir iletişim sağlar. Herkesin görebileceği bir yer de asılı olması gereklidir ve güncel ve kullanılan kağıdın temiz olmasına dikkat edilmesi gerekir. Duyuru panolarında renkli kâğıt kullanımı, karikatürler bilginin yayılmasında daha etkili olur.
Öneri İletişim Kutuları: Çalışanların kuruma yönelik görüşleri, öneri ve olabilecek şikayetleri için kullanılır. Buradan alınan bilgilerin yöneticiler tarafından ciddi şekilde değerlendirilmesine ve sonuçlandırılması gereklidir.
Eğitim Seminerleri: Kurumlarda gerçekleştirilen konferans veya seminerler kurum içi etkileşim sağlar. Bu tür toplantılarda çalışanlar yöneticilerini görür yönetim arasındaki ilişkiler olumlu yönde etkilenir. Kurum için düzenlenen eğitim programlarının kurum dışında yapılması düşünüldüğünde ayrıca sosyal programlara da yer verilmesi ve ilgili çalışmaların yürütülmesi sağlanmalıdır.
Broşür: Az sayfalı ve bol resimli olarak iki ayrı amaç üzerine hazırlanır. Genel amaçlı broşürler, kurumun olumlu imajını yaratmaya yönelik, daha çok kurumu anlatan broşürlerdir. Özel amaçlı broşürler ise belirli hedef kitleye özel hizmetleri anlatan broşürlerdir. Bir broşürün en önemli sayfası ön ve arka kapaktan oluşur. Broşür ele alındığında okuyucuların dikkati ilk bu sayfada toplanır. Bu alanda ilgili çekici bir görsel malzemenin olması gereklidir. Önemli konular için sayfanın iç kısmından yararlanılır. Yazılar, fotoğraf, vektörel düzenin uyum içinde olması sağlanmalıdır.
Yıllık Raporlar: Kurumun bir yıl içinde gerçekleştirdiği çalışmalarının anlatıldığı bir yayın türüdür. Kurumun tarihçesi, yönetim bilgilendirmesiyle birlikte faaliyet gösterdikleri alan ile ilgili sorunlar, ülke ekonomisi, hakkında detaylı araştırmaların yer aldığı bir yayın türünden oluşur. Toplumsal sorumluk uzantısı olarak değerlendirilen yıllık raporlar hem kurum içi iletişim hem de bir halkla ilişkiler aracı olarak da iletişim üzerinde etki gösterir.
Kurum İçi İletişim Sorumlusu Hangi Departman Adıyla Görev yapar?
Günümüzde birçok şirketin kurum içi iletişim çalışmalarını halen insan kaynakları birim üzerinden gerçekleştirildiği ve kurumsal iletişim departmanından süreçle ilgili destek alındığı görülmektedir. Her iki birimin çalışma alanının temelinde insan ve bilgi yönetimi vardır ve üst yönetim ile sürekli iletişim halindedirler.
Kurum İçi Toplantılar Neden yapılır?
Toplantılar, bir kurum içinde gerçekleştirilmesi istenen amaç ve hedefler için çift yönlü iletişim hakkı sunar. En önemli özelliği, toplantıya katılan bir çalışanın kendi görüşlerini söyleyebilmesini sağlar. Toplantı sırasında olası tartışmaların yaşanmaması için iyi bir plan ve sürdürülebilir bir müzakere yönetimine ihtiyaç vardır.
Kurumsal İç İletişim Toplantı Planı Nasıl Hazırlanmalıdır?
Toplantının konu ve hedefleriyle birlikte niçin yapılacağı değerlendirilmeli, iyi bir toplantı verimi sağlayabilecek kişi sayısı oluşturulmalı. Bu konudaki çalışmalar pizza dilimi tabiri ile toplantının en fazla 8 kişi ile yapılması halinde en iyi verimin alınabileceğini söyler. Toplantı yeri, kullanılacak ekipman ve etkinlik süreç planı belirlenir. Toplantı zamanlaması ve katılabilecek kişilerin zamanlamaya uymasının yazılı teyit edilmesi beklenir.
Kurumsal itibar bir plan dahilinde ilerleyen daimi iletişim çalışmalarından olumlu ölçüde etkilenir fakat hiçbir zaman ve bu şekilde yönetilebilecek durağan bir yapı da sahip olmamıştır. Durgunluğun içinde var olan değişime ayak uydurması gereklidir. Bu yönüyle iletişimden kolayca etkilenen dinamik bir yapısı vardır.
Bir Kurum İçerisinde İtibar Nasıl Oluşturulur?
Kurum itibarının oluşturulmasında, birçok faktör birlikte rol alır. Bunların başında kurumsal iletişim, sosyal sorumluluk ve yönetim kurulu başkanının etkisi büyüktür.
Kurumsal İletişim: Bir kurumun ihtiyaçları doğrultusunda düşünür ve tüm kurumun enerjisini bu -ihtiyaçlara cevap verebilecek şekilde detaylı bir plan hazırlayarak uygulamaya koyar. Kurumsal iletişim bir kurumda iç ve dış hedef kitlesine yönelik tüm iletişim ilişkilerini destekleyici bir olgudur. Uzun vadede tüm iletişimi destekleyerek iyi bir imaj algısı oluşumuna yardımcı olurken, bazen de bu imajı korumak veya değiştirmek için farklı yöntemlere başvurur. Kurum itibarını yenilik zeminine hazırlar.
Sosyal Sorumluluk: Kurumlar günümüzde sadece üreterek ve satarak tüm kitlelere ulaşılamayacağının farkındalar. Kamuoyundan yeterince kabul görmeyen kurumlar kaybolur gider. Bu sebeple kurumlar topluma farklı metotlar ile katkıda bulunma gayreti içerisindedirler. Kurumsal sosyal sorumluluk toplum refahını yükseltecek şekilde tasarlanmış çalışmalardır. Bu tür faaliyetler kurum itibarını ve kurumsal marka değerinin yükselmesini sağlar. Rakiplerinden bu çalışmalarla ayrılan bir kurum tüketici gözüyle bakıldığında topluma faydalı çalışmalar yaptığını görmek ister, diğer paydaşlar tarafından bakıldığında (yatırımcılar) sosyal sorumluluklarını yerine getiren kurum olgusunu ilerletmiş ve güven sağlamış algısı sağlarlar.
Yönetim Kurulu Başkanı: Kurum içerisinde yöneticiler görevi insanlarla iç içe olunan iş dünyasının temelinde etkin bir rol sergilemek, kurum hedefleri, başarısı ve imajını yükseltebilmek, stratejik kararlar almada rol oynamak, kurumu iyi bir şekilde temsil ederek kurumun itibarı koruyabilmek yöneticilerin görevlerinden bir kaçıdır. Kamuoyunda bir kurumun algılanmasında etkili olan en önemli iş grupları içerisinde yönetim kurulu başkanı da önemli rol oynar. Birçok araştırma göstermiştir ki yönetim kurulu başkanları bir kurumun itibarını yükseltebilir veya düşürebilmekte etkisi oldukça fazladır.
Kurumsal İtibar Risk Yönetimi Nedir?
Bu kurumun itibarına yönelik en ufak bir tehlike büyük zararlara yol açabilir. Bu gibi olaylar her daim karşımıza çıkabilir. Bir kurumun kültür ve imajının yaratılması yıllar alırken itibarın korunması ne denli yüksek ve gerekliyse itibar riski yönetimi de o derece önemlidir. İtibar riski yönetimi kendi plan çerçevesinde gerçekleşen zararı asgari düzeye indirgeyebilmektir.
Bir Kurum İçin Risk Sayılabilecek Olasılıklar Nelerdir?
Bir kurumun karşılaşabileceği olası riskler grubunda yer alan;
Doğal afetler
Sistemden kaynaklı ortaya çıkan afetler
Hukuki riskler
Tasarım ve ürün hataları
Piyasaya sürülecek yeni bir ürün hakkındaki bilgi sızıntısı,
Küresel sağlık,
İş ve işçi hak ve sorunlarını barındıran ilişkiler,
Devlet yaptırımları,
Yönetici davranışları,
İşletmenin mali durumu gibi risklerden işletmeler bir şekilde etkilenmektedir.
İtibar Yönetimini Belirleyici Etken Özellikler Nelerdir?
İtibar yönetimi üst yönetimden alt birimlere doğru ilerleyen aktif bir sorumluluktur. Kurumların iyi bir itibara sahip olması için birtakım özelliklere ihtiyaç vardır. Bunlar, Yönetim, ürün ve hizmet kalitesi, finansal yatırım olarak marka değeri, Topluma karşı sorumluluklar olarak itibarın korumasına yönelik destekleyici etkili özelliklerdir.
İtibar Yönetiminde İletişim Stratejisi Nasıl Oluşturulmalıdır?
Kurumlar tüm departmanlar arasında ve tüm paydaşlar dahilinde bütünleşik bir iletişim stratejisi izlemelidir. Kurumun hedef kitlesi ile temel iletişim bağlantısı belirlenmeli, markayı farklılaştırıcı yenilik özellikleri varsa bunu destekleyici mesajlar sunulmalıdır. İç tarafta kişiler ön plana çıkarılarak çalışanların nasıl motive olduğunu belirlemek ve bunun üzerine yoğunlaşmak önemli hususlardandır.
Kurumlar İyi Bir İtibar Elde Edebilmek İçin Neler Yapar?
Kurumlar kamuoyu önünde nasıl göründüklerini ve nasıl görünmek istediklerini belirlemek zorundadır. Başarılı reklam çalışmaları, yaratıcı sponsorluklar, promosyonlar, kullanılan iletişim dili bunlardan sadece birkaçını temsil eder. Doğru bir itibar algısı yıllar sürer. Kurumlar detaylı bir bütünü barındıran itibar yönetimi programına sahip değillerse, ortaya çıkacak sorunlar kriz biçimini alacaktır. Krizlerin varlığı gerekenden çok daha fazla özveri ister ve zor yönetilir.
Uluslararası Reklamcılar Birliği (IAA) tanımına göre sponsorluk; desteklenen alanla ilgili olan, yararlanılabilecek ticari bir potansiyele ulaşmayı amaçlayan nakdi ya da ayni bir yatırımdır.
Sponsorluk, sponsor olunan olaya marka çağrışımlarını transfer etmek üzerine kuruludur. Etkinliğe marka duyurumuyla birlikte finansal destek sağlar. Bir işletme için herhangi bir etkinlik çalışmasının doğrudan bir parçası olmayan, ancak sponsor katılımı ile ticari yarar elde edilebilecek etkinliklere, katkı sağlanmasıdır.
Sponsorluk Çalışmaları Nasıl Başladı?
Kavramın tarihsel gelişimine bakıldığında 1600 yılları arası patronaj dönemi olarak adlandırılır. Bu dönemde şirketlerin değil sanatçıların korunması ve bir şeyin himaye edilmesi söz konusudur. Bu sürecin gelişimi reklamların ortaya çıkması ile devam eder. 1924 ve 1970 yılları arasındaki dönem de sponsorluğun ilk uygulamaları baş gösterir. Eveready pilleri, golf, tenis turnuvaları, sigara ve otomobil şirketlerinin sponsor oldukları etkinlikler başlamıştır.
1984 yılı, sponsorluk uygulamaları hız kazanmış ve bu dönemde, Los Angeles Olimpiyat Oyunları için sponsor olmanın bedelinin 400 milyon doları aşması artık bu iş için bir pazar payı olgusu gerçekliğini gözler önüne sermiştir. 1990′lı yıllar sponsorluk çalışmaları için katma değerli bir dönemdir. Bu dönemde işletmelerin, markaların etkinliklerle bağlantılı olarak anılması her iki taraf içinde sıkça arzu edilir olmuştur. 2000’li yıllarla yükselişe geçen teknoloji dönemi sponsorluklar üzerinde de etkisini göstermiş, tüm faaliyetler üzerinde de bir etkiye sahip olmuştur.
Sponsorluklar marka çağrışımları aracılığıyla markanın tanımlanmasına da yardım eder.
Nike Dünyaca ünlü Golf Sporcusu Tiger Wood’s sadece sponsor olmamıştır. Kişinin Atletik yapısı ve performansı ile de ilişki kurmak ve birlikte bir pazarlama iletişimi kurarak satış arttırıcı etkiler üzerine sponsorluk çalışmalarını yoğunlaştırmıştır. Sponsorlukların gelişmesinin bir nedeni ise Yapılan herhangi bir etkinliğin medya ve bazı promosyon masraflarının artmasından kaynaklanmaktadır. Sponsorluk aracılığıyla şirketler hem markalardan kendi duyurumlarını yapmaları için onlara teklif götürür hem de masrafları azaltıcı yöntemler arar. Sponsorluk ilgili paydaşlar üzerinde doğrudan veya dolaylı olumlu etkilere sahiptir.
Sponsorluğun Modeli Nedir?
Sponsorluk reklam ile benzerlik gösterir. Her iki çalışma da bir işletmenin mesajını hedef kitle ve pazara iletmek için kullanılır. Sadece iletişim hedeflerine ulaşma süreçleri farklı gösterebilmektedir. Sponsorluk, sponsorun mesajını bir etkinlik içinde bir organizasyonla ilişkilendirir ve dolaylı bir şekilde o mesajı anlatır. Reklam ise mesajı direk verir.
Bir sponsorluk sistemi AERIC olarak adlandırılır ve 4 farklı işlevi vardır.
Association (Bağlantı): Bir etkinlik içerisinde bulunan markanın, sponsorlukla bütünleşerek topluma verilen mesajın o an ki hedef kitleye yansıtılmasıdır.
Exposure (Teşhir): Sponsor etkinlik ile bitlikte kendi tanıtımını yapma imkânı bulur. Bir etkinlik esnasında yer alacak sponsor firma o etkinlik içerisinde kendi logosu ve mesajına ait bilgileri çeşitli şekillerde kullanır ve o alanı kendi yararına kullanmaya çalışır. Bir nevi kendi markasını o etkinlikte bulunarak teşhir eder. Stadyum reklamları, forma reklamlarında çok sık kullanılır.
Relationship (İlişki): Sponsorluk bu sponsorluğu sağlayan markanın hedef kitlesi ile aynı uyum içerisinde bulunması ve iyi ilişkiler kurması için fırsat yaratmaktır.
Integrated Communication (Bütünleşik İletişim): Sponsorluk günümüzde birden fazla iletişim karmasını kullanır ve birbirleriyle bunu harmanlar Bunun amacı, uygun sponsorluk imajı yaratma, ve marka farkındalığı artırma olarak tanımlanır.
Sponsorluğun Hedefleri Nelerdir?
Sponsorluk, bir ürün veya bir hizmetin pazarlama ve marka hedefleri ile kurumsal iletişim hedeflerine ulaşmak için kullanılan bir iletişim aracıdır. Bu iki hedef kendi aralarında farklı hedeflere ayrılmaktadır.
Kurumsal İletişim Üzerinde Hedefler
Halk’a yönelik hedefler: kamuoyu üzerinde farkındalığını artırmak, kurumsal imajı sürdürmek, yerel topluluklarla ilişkiyi güçlendirmek için çalışılan hedeflerdir.
Çalışanlara yönelik hedefler: çalışan kesimin sponsor kurum tercihine destek olmak ve kedi satış gücü için yeni müşteriler hedeflemeyi kolaylaştırmak.
Karar vericilere yönelik hedefler: medyanın dikkatini çekerek herhangi bir olumsuz duyuruma karşı daha tutarlı bildirim verebilmeyi sağlayabilmek
Pazarlama İletişimi Hedefleri
Bu alandaki sponsorluk hedefleri marka ile bağlantılı farkındalık yaratılması, markanın pazar içerisindeki imajı ve pazar payı içerisindeki satış ve pazar gücü ölçülerek sağlanmaya çalışılmasıdır.
Sponsorluğun Hedefleri içerisinde Neler Yer Alabilir?
Sponsorluğun iki ayrı hedef çalışması vardır. Kurumsal iletişim hedefleri arasında, kamuoyuna yönelik hedefler, çalışan kitlelere yönelik hedefler ve karar vericilere yönelik hedefler yer alır. Pazarlama iletişimine yönelik sponsorluk hedefleri arasında, farkındalık yaratılması, marka imajı ve satış teşviği sağlama çalışmaları yer almaktadır.
Sponsorluk Yarar Sağlar mı? Amacı Nedir?
Sponsorluğun en büyük amacı sponsor olunan olay da hedef kitlelerin dikkatini çekerek kendi marka değerini sponsora transfer etmesidir. Bu transferi sağlarken; kurumsal vatandaş algısını yaratarak iyi niyet imajı yaratılmasına yarar sağlar. Sürekli sponsorluklar da etkinlikler üzerinde misafirperverlik algısı sunar. Medya dikkatini üzerine çeker ve şirketin marka görünürlülüğünün yükseltilmesine yardımcı olur.
Sponsorluk Türleri Nelerdir?
Sponsorluk genellikle spor, kültür sanat ve sosyal sponsorluk olmak üzere 3’e ayrılır. Spor sponsorluğu çeşitli dalda yer alan oyunlara sponsor olunabilmesiyle birlikte bireysel sporculara yönelik çalışmalarda yapılabilmesidir. Bu çalışma ile hedef ürün ve hizmetlerin kısa sürede tanıtımı ile geniş kitlelere ulaşılabilmektedir. Kültür-sanat çalışmaları genellikle işletmeye bu sponsorluk türünde güçlü ve olumlu marka imajı sağlar. Sosyal sponsorluklar; sağlık, çevre, eğitim alanlarındaki etkinliklerin desteklenmesidir. Toplumsal alanda önemsenme, güven duygusu ve çevresel duyarlılığa katkısı vardır.
Teknolojinin gelişimiyle birlikte iletişim dahil tüm geleneksel iş yapış tekniğimiz alışkanlıklarımız da dahil olmak üzere yer değiştirmiştir. İnternetle birlikte giderek gelişen yeni medya ve internet teknolojileri geleneksel medya olarak tanımlanan klasik iletişim yöntemlerine karşı üstünlük sağlamıştır.
Geleneksel medya olarak konumlandırdığımız sistemler internetin kendi sürecinden kaynaklanan güncellenebilirlik, karşılıklı etkileşim, düşük maliyet, hız gibi avantajlarla beraber bu rekabetçi üstünlük açısından güç kaybetmeye başlamıştır.
Yeni Medya Nedir?
Yeni medya internet ve internet teknolojisiyle beraber gelen dijital dönüşüm bilgiye erişmede kolaylık ve hız sağlar. Farklı iletişim yolları açar ve sosyal paylaşım ağları ile hayatımız içerisinde yer edinir. Yeni medya nedir kavramının en basit tanımı her yeni çıkan teknolojiyle birlikte aynı zamanda bir önceki teknolojiler için de geliştirilen yeni yöntemlerdir diyebiliriz.
Yeni yöntemlere e-book, internet gazeteleri, video haberler, dijital animasyonlar, dijital radyolar, 3D sinema fimleri örnek verilebilir.
Medyanın Tarihsel Süreci
15. yüzyılda Gutenberg‟in matbaayı keşfetmesi, 19. Yüzyılda fotoğraf teknolojisinini gelişimi ile bilginin dağıtılabilme olanağı bize bu teknolojinin içinde aktif olabilme imkanı tanımaktadır. Matbaa ve fotoğraf ile yaşanan medya devrimi kendi kültürünü doğurmuştur. Yeni medya çağı ile de kendi medya kültürünü yaratmaya devam edecektir.
Yeni medyanın getirdiği kültür, eski teknolojilerin kültürünü değiştirmekte ve onların yerini de almaktadır. Yeni iletişim ve teknoloji çağı olarak adlandırılan bu çağ aslında tüm altyapısını eskinin üzerine yeniden inşa etmektedir. Gelişen bilgisayar, internet ve mobil teknolojisi ile ortaya çıkan her yenilik kullanıcıların zamandan ve lokasyondan bağımsız bir şekilde interaktif etkileşimde bulunmalarını sağlamaktadır.
Tüm bu olayların meydana geldiği sanal medya ortamı yeni medya olarak tanımlanabilmektedir. “Yeni” olarak belirtilen iletişim için verilen mesaj değil, o iletişimin sunulduğu ortamdır.
Yeni Medya Düzeni ile Neler Değişti?
İnternet ve iletişim teknolojileriyle birlikte dönüşen yeni dünya düzeni medya alanında da büyük değişiklikler meydana getirmiştir. Geleneksel medya yöntemlerinin üzerine konumlandırdığımız medya, 2000‟li yılların başından itibaren hayatımıza giren internetle birlikte hızlı kendini yenilemeye başlamıştır.
21. yüzyılın iletişim ve teknoloji çağı olarak adlandırılmasındaki en temel etkenlerin başında internet ve internetle birlikte oluşan iletişim teknolojileri gelmektedir. Bu iletişim teknolojileri her geçen gün bir diğerinin üzerinde ilerleme kaydetmektedir. Çok kısa bir zaman dilimi içerisinde tüm genel alışkanlıklarımız, beklentilerimiz dışına çıkılarak, gazete, televizyon ve radyo gibi kitle iletişim araçları ile ilgili bakışımız farklı bir boyuta doğru geçiş yapmıştır. Bir yandan edinilmiş alışkanlıkların terk edinimi zor olsa da yeni medyanın pratik, hızlı ve güncellenebilir oluşu bize dönüşümümüz de yoğun bir bilgi yeniliğini bize sunarak süreci hızlandırmıştır.
Hayatımıza giren akıllı telefonlarla birlikte özellikle 3G teknolojisi ile sağlanılan özellikler, başına “e‟ harfini koyarak yaptığımız alışverişler, internet arama motorları, sosyal medya olarak adlandırılan paylaşım siteleri, kullanıcı tarafından oluşturulan forumlar, her türlü fikir ve görüşün paylaşıldığı bloglar, gazetecilik kavramının da yeniden sorgulanmasına sebep olmuştur. İnternet haberciliği kavramı ve haber siteleri, özgür ansiklopedi adı verilen Wikipedia ile görüntü ve video paylaşım sitesi YouTube yeni medya türleri olarak kendine yer bulmuştur.
Yeni medya nedir?
Yeni medya, sosyal medya, sosyal ağlar, e harfi ile başlayan dijital uygulamalar gibi onlarcasını birçok kavramın temelini internet oluşturmaktadır. İnternetin altyapısının oluşturduğu yeni medya ve iletişim teknolojileri eski tüm iletişim düzenini ve alışkanlıklarını dönüştürmüş ve bambaşka bir dünyayı ortaya çıkarmıştır. Farklı iletişim yolları sunmuş ve sosyal paylaşım ağları ile hayatımız içerisinde interaktif yer edinimi sağlamıştır.
Yeni medya kavramı ortaya çıkış nedeni nedir?
Tarih boyunca insanlar ve toplumlar arasında mesajlaşmalar olmuştur. En ilkel mağara duvarları yazılarından günümüz teknolojisi ile anında iletilen bilgiye kadar taşınan her mesajdaki temel amaç bilgiyi bir yerden bir yere ulaştırmaktır. Bilginin taşınması günümüz de yeni ortamlar adı verdiğimiz farklı mecralar ile taşınmasından ötürü yeni medya kavramı ortaya çıkmıştır.
Geleneksel medya ve yeni medya arasındaki fark nedir?
Geleneksel medya yazılı ve görsel basında gazete, televizyon ve radyo, dergilerde iletişim tek yönlüdür. Yeni medya araçları olarak tanımlanan internet teknolojilerin de ise hedef kitle ile karşılıklı etkileşim vardır. Bu etkileşim bir konu veya olay ile ilgili bir bilgiyi çok farklı şekillere dönüştürme gücüne sahiptir.
Bir kişinin 30-60 saniye arası kendini yabancı birine pratik ve net ifadeler kullanarak ikna edebilecek şekilde gerçekleştirdiği kısa sunuma asansör konuşması adı verilmektedir. Belli bir yükseklikten asansöre binilip zemine doğru indiğimizi düşünerek yapılan bu yolculuk asansör yolculuğu olarak adlandırılır.
En fazla bir dakika süren bu kısa yolculuğun amacı asansörde ilk kez karşılaştığımızı düşündüğümüz birinin o süre esnasında ilgisini çekmek, hatırda kalmak ve zamanı belirlenmiş bir görüşme fırsatı yaratabilmeyi deneyimlemektir
Etkili bir Asansör Konuşması Kişiye Ne Sağlar?
İyi bir asansör konuşmasının belli kalıplar çerçevesinde ilerlemesi gerekir. Asansör konuşması kişiye özeldir. Bu nedenle ilk başlangıç cümlesinin spesifik olması, akılda kalıcılığı sağlar. En fazla bir dakika süren bu kısa yolculuğun amacı asansörde ilk kez karşılaştığımızı düşündüğümüz birinin o süre esnasında ilgisini çekmek, hatırda kalmak ve zamanı belirlenmiş bir görüşme fırsatı yaratabilmeyi deneyimlemektir.
30 saniye kuralı
İlk tanışma veya tanıştırılma, bir toplantının ilk açılış cümlesi, beklenmedik bir misafir ile karşılaşma anındaki tepki kişinin kendi kişisel reklamını yaptığı kısa sürelerden oluşur. Bu gibi durumlara önceden hazırlanmak ve sorulabilecek sorulara etkin cevaplar verebilmek belli bir hazırlık gerektirir. Kendimizi tanıtırken özensiz oluşturulmuş bir cümle ardından oluşabilecek bir konuşma sürecinin etkisini de düşürür. Kişiye profesyonel bir iş bağlantısı sağlamaz.
Güçlü Bir Asansör Konuşması Nasıl Oluşturulur?
Bir asansör yolculuğu hayali gibi hazırlanacağınız sunumunuz 30- 60 saniye arasında kendinize ait bir fikri özetleyebilmelidir.
Konuşmanız anlaşılır nitelikte olmalıdır.
İşinizi temsil eden, özel teknik kelimeleri ikinci bir görüşme fırsatını kaçırmamak için kullanmamak gerekir.
Etkili ve güçlü kelimeler karşınızdaki insanın zihninde akılda kalmanızı sağlar. Bunun için görsel imgeler oluşturacak kelimeler kullanabilirsiniz.
Bir Ürün veya Hizmet üzerine çalışıyor ve iş fikrinizle ilgili bilgi vermek için bu sunumu yapmak istiyorsanız iş fikrinizle ilgili bir problemi ve çözümü olmaması halinde karşılaşılacak sorunu hikayelendirerek sunumunuza yerleştirebilirsiniz.
Sunumunuz konuşmayı aktaracağınız kişiye özel olmalıdır. Eğer birbirinden farklı projeler yürütüyor ve farklı paydaşlardan oluşan bir iş çevreniz varsa tanıtımınız genel olmamalıdır.
Sizi hatırlatmalıdır.
Başarılı bir asansör sunumu tek bir sonuç hedefler. Sizi dinleyenlerin sizin hakkınızda ne düşünmesini istiyor ve nasıl bir bağlantı sağlanmayı düşünüyorsanız vereceğiniz mesaj aynı şekilde tek ve net olmalıdır.
Ben kimim? Ne yaparım?
Etkili Bir Asansör Konuşmasına Nasıl Hazırlanabiliriz?
Öncelikle ne iş yaptığımızı en az 20 farklı şekilde kurgulamalıyız. İşimizle ilgili pozisyonun gereklilikleri ve tecrübelerimizi alt alta yazmak farklı ifadelerle işimizi nasıl tanımlayabildiğimizi görmemizi sağlayacaktır. Keskin ifadeler kullanarak ciddi, eğlenceli, saygılı, tuhaf farklı karakterlere kelimeleri büründürerek kendinizi kendinize anlatmaya başlayın.
Kendiniz veya işiniz ile ilgili neler yaptığınızı anlatan kısa bir hikaye yazın. Kelimeleriniz dinleyicilerin zihninde bir resim oluşturmalıdır. Eğer oluşturamıyorsanız bağlaç veya bağlayıcı kelimeler kullanın. Yazarak çalıştığınız bu aşamada hikayeniz uzun olabilir. Üzerine çalıştıkça cümlelerinizi kısaltabilirsiniz.
Eğer işinizle ilgili bir hedefiniz varsa ulaşmak istediğiniz her ne ise size yardımcı olacak, karşı tarafı harekete geçireceğini düşündüğünüz 20 adet eylem cümlesi yazın. Bunu soruya çevirin ve cevap verin.
Prova sırasında sesinizi kaydedin. Süre kısıtlamasına uymaya çalışın ve ses kaydınız ile sunumunuzu tekrar edin.
Hikayenizin hedefinize olan uyumunu sağlayana kadar devam ettirin, gereksiz tüm kelimeleri sunum listenizden çıkartın.
İdeal seviyenin 30 saniye olduğunu bilmek koşuluyla en fazla 60 saniyeyi aşmayacak bir arada bulunmaya özen gösterin.
Çevrenize hazırladığınız bu bilgileri sunun ve sunumunuz hakkında bilgi toplayın. Kendi ifadelerinizin herkes tarafından anlaşılabilirliğinden emin olun.
Bu konuşmanızı hayatınızın bir parçası yapın. Son versiyonunu her gün tekrar edin ve yaşamınıza uyarlayın. İlerleyen zamanlar içerisinde güncelleyin.
1 – Asansör Konuşması Nedir?
İlk kez karşılaştığımızı düşündüğümüz birinin kısa bir süre içerisinde ilgisini çekmek, hatırda kalmak ve zamanı belirlenmiş bir görüşme fırsatı yaratabilmeyi deneyimlemek olarak tanımlanır. En fazla bir dakika süren bu konuşma bir asansör yolculuğa benzetildiği için adını buradan almıştır. Pratik ve net ifade kalıpları kullanarak kişi kendini karşı tarafa tanıtır.
2 – Etkili bir Asansör Konuşması Nasıl yapılır?
İyi bir asansör konuşması için ilk cümlenizi özgün bir şekilde siz belirlemelisiniz. Söylemleriniz karşı tarafın ilgisini çekmeli ve akılda kalıcı olmalıdır. Satmak istediğiniz ürün veya hizmetin detaylı bilgilendirmesi için size iş görüşmesi fırsatı yaratır.
3 – Hangi önemli 3 bilgiyi kullanarak etkin bir asansör konuşması oluşturabilirim?
Asansör konuşması yapacağım kişi tiplerini belirler -bir genel müdür, benimle yaşıt bir meslektaş, bilgi ve tecrübelerinden yararlanmayı çok sevdiğim yaşça büyük bir sektör duayeni- farklı konuşma hazırlıklarına başlayabilirim.
Karşı taraf üzerinde akılda kalıcılığımı arttırabilmek için amacımı anlatırım.
İstediğim hedefe ulaşabilmek için karşı taraftı harekete geçirmeyi sağlayıcı bir kapanış yaparım.
Müzakere, kişilerin herhangi bir konu üzerinden bilgi ve fikirlerini aktarırken karşı tarafı ikna edebilme yeteneğini kullanarak etkileme ve kendi isteği gibi düşünmelerini sağlamaya odaklı bir iletişim şeklidir. Stratejiktir, bütünü kapsar. Doğru bir müzakere için ön önemli unsur insan ilişkisidir. Başarılı bir ilişki müzakerenin öncesi ve sırasından ziyade sonunda da devamını gerektirir.
Müzakere kişilerin ikna ve irade savaşıdır. İradesi ve ikna kabiliyeti gücü olan kişi başarılı bir sonuç alır. Müzakere yapılmasının en önemli amacı herhangi bir konuda gelinen noktanın karşılıklı kazanca dönüşmesini sağlamaktır. Her iki taraf için de geçerli olan orta noktayı bulmak müzakere başarısıdır. Tek bir tarafın çeşitli zorlamalar sonucunda yapılan müzakere sonucu “ben kazandım” demesi müzakere’ye girmez.
Müzakere Süreci Nasıl İşler?
Müzakere ikna etme iletişimidir. Kurallıdır. Sert ve saldırgan bir tutum ilkeli değildir. İkna ederken araya tanıdık bir kimse koyma, duygu sömürüsü, yalvarma tehditkar davranışlar sergileme müzareke sürecinde inandırıcı sayılmaz. Müzakere süreci bir iletişimdir. Sözlü veya sözsüz tüm iletişim kalıplarını içinde barındırır. Ses tonu, vurgu, tonlama, kullanılan sözcükler hepsi bilgi alışverişi için kullanılabilmektedir. Karmaşık ve kapsamlı bir etkileşim içerir.
Araştırmalar gerçekleştiren bir iletişimin; %55’inin beden dili, %38’inin ses tonu ve %7’sinin kelimelerden oluştuğunu söyler. Müzakerede bulunan taraflar başarılı bir iletişim için her iki tarafında sonunda fayda sağlayabileceği alternatif farklı yollar sunmalıdır. Müzakere iletişiminde en önem verilen yer sunum kısmıdır.
Anlaşmaya istekliyim.
Müzakere ile ilgili kitaplarda belli bir örnek vardır ve müzakere bu örneğe dayalı açıklanır. “Her iki tarafa sahip olmayı istedikleri bir portakal üzerinden müzakere yapmaları teklif edilir. Karşı tarafı ikna ederek, her iki tarafa da en iyi faydayı sağlayacak şekilde müzakerenin sonlandırması istenir. Taraflar hiçbir şekilde anlaşmaya varamazlar ve portakal ortada kalır. Taraflar birbirlerine karşı kullanabilecekleri üstün yanları koz olarak kullanarak müzakereyi bir pazarlığa dönüştürme çabasına girerler. Çok az müzakereci karşı tarafın portakalı ne amaçla istediğini merak ederek sorar.
Portakal ikimizin de farklı amaçlarımız için paylaşılabilir mi? Biz nerede buluşuyor ve hangi noktalarda ayrılıyoruz? Doğru soru sorulduğunda tarafların portakal ile ne yapmak istedikleri anlaşılır. Doğru bir soru ve gerçek bir dinlemeyle taraflardan birinin reçel yapmak için portakalın kabuklarını, diğerinin ise meyve suyu yapmak için sadece suyunu istediği anlaşılabilir.”.
Müzakerenin 4 Farklı Şekli
KAZAN-KAZAN iş birliği odaklı ve kazançlıdır. Sürdürülebilir ticari ilişki sağlar
KAZAN-KAYBET Pazarlık odaklıdır. Saldırgan bir tutum içerir, tek taraflı tatmin sağlar. Mutlu etmez
KAYBET-KAZAN Fazla taviz içerir. Karşı tarafın memnun olması amaçlanır.
KAYBET-KAYBET İş değil müşteri odaklıdır, müzakere uzun sürer ve gereksizdir. Kimse mutlu ayrılmaz
Biz birlikte başarabiliriz.
Müzakere Sunumu Nasıl yapılır?
Etkili bir müzakere sunumu her iki tarafa da fayda sağlar. En etkili müzakere sunumu karmaşık bir olay ya da sorun çözümünde dahi net ve yalın ifadeler kullanarak basit bir şekilde durumun çözümlenmesini içerir. Doğru bir sunum yapabilmek için müzakere sunumunu düşünme ve anlama üzere kurgulamak gerekmektedir. Müzakere sürecinde yaşanılan bir sorun muhtemelen yeterince doğru sorular sorulmadığı, sonrasında iki taraf için geçerli bir uyumun gerçekleşememesinden kaynaklanır. Müzakere uyumu sağlamanın en pratik yolu, karşı tarafla bağ kurmaktan geçer.
Doğru bir bağ kurulduğunda karşı taraf sunumu bilinçaltında daha kolay kabul edecek ve kabulünü dışarıya yansıtacaktır. Fakat bilinmelidir ki müzakerelerde kazanma diye bir şey yoktur. Müzakerelerde sonuçlar ve bu sonuçlardan öğrenilenler vardır. Tüm bu süreç içerisinde öğrenilenler, sizin bir sonraki kararlarınıza ait referanslarınız olacaktır. İyi bir müzakare iletişimi elimize referans verir, bize başarı sağlar
Modern tüketicinin satın alma kararı vermeden önce sıklıkla yaptığı davranışlardan biri ilgilendiği ürün veya hizmetle ilgili araştırmalar yapmak ve çevrimiçi yorumları okumaktır. Dijital müşteriler tarafından yapılan müşteri incelemelerine bakıldığında olumlu izlenimlerin bir markaya olan güveni arttırdığı, olumsuz değerlendirmelerin ise hedef kitleyle birlikte potansiyel müşterileri dahi etkileyerek markaya olan güveni kaybettirebileceği bilinmektedir.
Müşterilerinizin sizin hakkınızda söyledikleri sözler güçlüdür. Geleneksel dünyada ağızdan ağıza pazarlama yoluyla tanıtımı yapılan her bilgi dijital ortamda yerini yazışmalara, yorumlara bırakmıştır. Dijital ortamda şirketinizi analiz eden sadece şirket sahibi değildir. Arama motorları da şirketleri izlemektedir.
Düzgün Bir Medya Yönetimi
Online olmak yetmez, onu çalıştırmalısın!
Günümüzde birçok internet kullanıcısının tercih ettiği Google kendi üzerinde daima geliştirdiği algoritması ile sizi işletmeyi veya bir markayı hakkınızda yazılan her kötü inceleme için bir adım geriye düşürür. Rakiplerinizi ise olumlu öneriler aldıkları zaman onları bir üst sırada taşıyarak ödüllendirir. İnternet üzerinde daha görünür hale getirir. Müşteri incelemelerinin Google’ın yerel sıralamada en güçlü ikinci faktör olduğu tahmin edilmektedir. Bu sebeple şirketler online itibar yönetimi görevinin üzerinde yoğunlaşarak çevrimiçi ve sosyal medya arasında kendini kendine has sözcüklerle konuşturmanın yollarını aramaktadır.
Doğru bir yazılım ve uygun bir medya yönetimi ile en iyi performans gösteren markalar arasında olabilirsiniz. Fakat olası küçük krizleri bile göz ardı etmemelisiniz. Dijital dünya içinde bulundurduğu farklı birçok sosyal medya kanallarıyla istenilen kitleye anında ulaşabileceğiniz en büyük halka açık mekanlardır. Bu nedenle buradaki her online görüş kendi içinde değer taşımaktadır. Bir markanın başarısı içerisinde halk’a verilen imajın algılanma şekli ve çevrimiçi itibarı çok önemlidir. Peki bunu nasıl sağlarız?
Dijital PR Yönetimi
Çevrimiçi itibar olarak da adlandırılan Dijital PR, bir kurumu, bir insanı veya bir markayı online platformda yönetmektir. Ve onu herkes tarafından bilinir hale getirmek için birçok yöntemin bir arada kullanılmasından oluşur. Geleneksel halkla ilişkiler anlayışından farklı ve tekniktir. Marka ve itibar yönetimi açısından tek bir PR yaklaşımı yeterli değildir. İşini iyi yapmak isteyen her marka, geleneksel ve dijital kanalları iç içe kullanarak birbirini desteklemeli, halkla ilişkiler işleyişinin işletmenin marka iletişimi koparılmayacak şekilde yürütülmesini sağlamalıdır.
Dijital PR, birçok online kanalı bir arada kullanır. Sadece SEO (Search Engine Optimization), SEM (Search Engine Marketing) odaklanmak yetmez. Yer alınan sosyal platformlarda, içerik, video ve fotoğraf paylaşım sitelerinde, haber sitelerinde okuyucu yorumlarında, bloglarda adınızın (markanız veya şirketiniz) internette geçtiği her yerde profesyonel yönetim zorunluluğu gerektirir. Forumlar, tartışma kanalları, olası kapalı gruplarda markanız adına konuşulan her sözcük sizi internette temsil etme görevi üstlenir. Etkili ve doğru bir yönetimle elde edilen sonuçlar daima markayı bir üst sıraya taşır. Müşteriler için daha çok görünür hale getirir.
Dijital PR Ne için Çalışır?
Tüketiciler ile anında bire bir bağlantı kurulmasını sağlar, Daha profesyonel ilişkiler için sürekli farklı deneyimler kurgular.
Yeni bir ürünün çıkış hikayesini anlatırken daha ürün piyasaya çıkmadan tüketiciyle uygun bağ oluşturur.
İşletme için değerli belli bir sosyal sorumluluk projesinin daha büyük kitlelerce duyulmasını sağlar.
Geleneksel PR’ı da içerisine ekleyerek online kulvarda sürekliliği sağlar
İnternet arama motorları içinde ilgili ürün ya da hizmet veya bir marka, bir kurum aratıldığında direk ilgili mecrada görünür
Herhangi bir olumsuzluğun yayılmasını engellemek üzere sistem kurarak markaya gelebilecek zedeleyici davranışları indirger, sosyal medya ve SEO üzerindeki olumsuz imajı olumluya çevirebilmek için teknik düzenlemeler yapar.
Dinler, bilgiyi toplar, düzenler ve yeniden yarar.
Doğru ve etkili bir zaman yönetimi özellikle çalışma hayatında,
karşılaşılan zorlukları ve iş yoğunluğunu azaltabilmektedir. Yapılan
araştırmalar sadece iş hayatında değil hayatımınız her alanında etkin olan zaman yönetiminin bizi
üstlendiğimiz her işte başarılı kılacağının görüşündedir.
Zaman Nedir?
Zaman, insanoğlunun
ortak saat dilimleri belirleyerek hareket ettiği yaşamını buna göre kurguladığı
bir dönüşüm. Hayatımızda sadece an’ların var olduğunu düşünelim. Sonrasında
bunu geçmiş, şimdi ve gelecek şeklinde ayırdığımızda zaman bir olay ya da durumun
olma vaktini de belirlediğimiz bir durum olarak karşımıza
çıkmaktadır. Soyut bir kavram olan zaman yönetimi, somut veriler haline
geçirilerek anları verimli kullanma halidir. Zamanın önemini anlatan ve bilinen
en önemli yazı şu şekildedir.
Bir yılın değerini; final sınavını geçememiş bir öğrenciye sor.
Bir ayın değerini; erken doğum yapmış bir anneye sor.
Bir haftanın değerini; haftalık bir gazetenin editörüne sor.
Bir saatin değerini; buluşmak için bekleyen aşıklara sor.
Bir dakikanın değerini; treni, otobüsü ya da uçağı kaçıran birine sor.
Bir saniyenin değerini; bir kazadan sağ çıkan birine sor.
Zamanını yönet.
Etkin Zaman Yönetimi
Nasıl Yapılır?
Sabah yataktan kalkıp
akşam yatarken ki 24 saatlik süreç içinde genelde kişilerin rutine bağlı
kalarak yaptıkları işler vardır. Günde hemen hemen herkesin 8 saat uyuduğunu
varsayarsak makyaj, traş, 3 öğün yemek, işe gidiş geliş de yol da geçirilen
yolculukların hepsi 24 saatlik zaman içerisinde sabit kalarak yapılıyor. Sadece
kendimize ayırdığımız ve yapmamız gereken işler farklılaşabiliyor fakat zaman
aynı kalıyor.
Herkesin toplam bir günde 24 saati var. Peki bu zaman yönetimi nasıl
verimli kullanılabilir, Nasıl zamanımızı verimli hale getirebiliriz? Bu
sorulara cevap aradığımızda zamanı verimli kullanmak ve bir zaman planlaması
yapmanın kişiden kişiye değiştiğini gözlemleyebiliyoruz.
Doğru Zaman Planlaması
Nasıl Yapılır?
Zaman yönetimi için
planlama kesinlikle yazarak yapılması gerekmektedir. Yazılı olan kağıda
dökülen her notun hem motive gücü artmakta hem de hatırlanması adına kalıcı bir
yöntem olduğu gözlemlenmektedir. Zaman planlaması yaparken;
Amacımızın ne olduğu tam olarak belirtilmeli, günlük, haftalık, aylık ve
yıllık periyotlar halinde de netleştirilmesi gerekmektedir.
Yapılan plan sonrası yeniden yıl içinde önem arz eden işler gözden
geçirilip aylık olarak özel planlamalar yapılmalıdır.
Haftalık planlar içinde öncelikler belirlenmelidir. Hangi işin veya bir
konunun daha önemli olduğu belirlenip hangi saatte o işe yoğunlaşmış
olunabileceği planlama içerisinde yer alabilir. Bunların mutlaka iş hayatı ile
ilgisi olması gerekmez.
Zaman yönetimini tüm hayatımız için verimli yönetmeliyiz. Kuaföre gitme,
arabayı temizletme, toplantılar, raporları bir misafirle yemek yeme vb. tüm
işlerin planlandığı bir ajanda sistemi zamanımızı çalan enerji vampirlerinden
ayırır.
Enerji vampirleri nedir?
Enerji vampirleri
hayatımızın her alanında bizi sömüren, vakit çalan birtakım işlere verilen
isimdir. Bunlara her ne kadar bağlı kalmıyor olsak da maruz
kalabiliyoruz.
İş dışında veya önemli olmayan her konu için öylesine gerçekleştirdiğimiz
telefon konuşmaları
Gün içinde eğer ki o mecrada işimiz yoksa ve bunun parasal anlamda bize bir
getirisi yoksa dahi içinde keyifle kaybolduğumuz sosyal medya,
Beklenmeyen misafirler,
Sonuca ulaşamayan ama gerekli görülen toplantılar,
Düzensizlik,
Kararsızlık ve hemen organize olamama,
Hemen her işte olmayı isteme durumu,
Görevleri devredememe,
Stres veya sağlık sorunları
Bunları Yaşamamak
Adına Günlük Zaman Yönetiminde Neler Yapmalıyız?
İşleri küçük bölümlere ayırabiliriz. En verimli çalıştığımız saatler
belirlenebilir. Yapılacak işler öncelikli, acil, önemsiz ve gereksiz şeklinde
sıralanabilir. Genellikle zaman yönetimi
eğitimi içinde anlatılan yöntemler de gözden geçirilmeli ve kendimize uyarlanabilir
şekilde planımızı oluşturabilmeliyiz.
Acil ve Önemli İşler
Acil Olmayan ama Önemli İşler
Acil ama Önemsiz İşler
Acil Olmayan ve Gereksiz İşler
Başladığınız işi bir tamamlamaya gayret edin. Ve her 1 saate 10 dk. mola
verilebilir. Veya siz de 20dk ‘ya bir mola “pomodore” tekniğini
kullanabilirsiniz.
Veya yaptığınız plana sadık kalarak zor işleri önce yapıp sevdiğiniz işleri
sona saklayabilirsiniz.
Olağan bir gününüz için harcadığınız zaman dilimini not edin.
Aynı anda birden fazla iş yapabilirsiniz. Sizin işin uygun olanları
listeleyin.
Önemli görüşmelerinizi sabah saatlerinde yapın ve sık sık not alın.
Zaman her ne kadar
göreceli bir kavram olarak karşımıza çıksa da herkes için çok değerli. Etkin bir zaman
yönetimi için zaman kaybetmeyin harekete geçin ve bahanelerinizden kurtulun.
Networking iyi iş ilişkileri kurmak bilgi paylaşmak potansiyel ortaklar
aramak için bir araya geldiği sosyoekonomik bir faaliyettir. Networking Türkçemize İlişki
Geliştirme Ağı şeklinde çevrilmiştir. Doğru bir ilişki yönetim ağı kurmayı
öğrendiğinizde sadece kariyerinizi geliştirmekle kalmaz kişisel yaşamınızı da
baştan aşağı geliştirirsiniz.
En iyi networker’ların
sadece büyük iyi gelir getiren işletmeleri ve kariyerleri yoktur. Son derece
iyi arkadaşlıkları vardır ve her zaman yeni fırsatlar için çizginin önünde
bulunurlar. Becerilerinizi geliştirmek için öncelikle profesyonel bir ağ
kurmayı hayal etmeniz gerekmektedir.
Hayal edin. Bir
toplantıya, bir partiye davetlisiniz ve tanıdığınız kimse olmamasına rağmen
yabancılarla dolu kalabalık bir odaya giriş yaptınız. Göreviniz yeni insanlarla
tanışmak, arkadaş edinmek ve kendinize özgü bir ağ kurmak. En başta bunu
gerçekleştirmek zor gibi görünebilir ve Neden buraya geldim diyebilirsiniz. Bu
durumu bazı küçük hamlelerle kendi lehinize değiştirebilirsiniz.
iletişim kur
Etkinlikte Verilen
İsim Etiketi İle Ne Yapılmalı?
Bir networking
etkinliğinde yaptığımız ilk şeylerden biri isim etiketimizi almaktır. Bunun
amacı kim olduğunuz, şirketinizin adı veya yaptığınız işin kısa açıklaması ile
karşı tarafın sizin hakkınızda sizi tanımasa dahi ön bilgi vermesi amaçlıdır.
Eğer bir etki sağlamak istiyorsanız isim etiketinize bir konuşma başlatıcı
bilgi ekleyebilirsiniz. “Liderlik Gurusu” gibi bir cümle yazmak dikkat
çekip konuşma başlatıcı olabilmektedir. Etkinlikte etiketleri fark ettirmeden
kontrol etmek konuşmak istediğin konularda kişilere daha çabuk ulaşmanı
sağlayabilir.
Etkinlikte Nerede Ve
Nasıl Olunmalı?
İnsanlar başka
insanlarla tanışmak için bir etkinliğe katıldıklarında kendilerini etkinliğin
girişine yerleştirirler ve bu onlar için en büyük olumsuzlukları da beraberinde
getirebilir. Hatta hiç konuşmadan o etkinlikten ayrılabilirler. İnsanlar bir
etkinliğe girdiklerinde onlarla konuşmak için onlara zaman vermelisiniz.
İçgüdüsel olarak, yeni insanların etrafında yeni bir yerdeyken iki şey isteriz:
Beslenme (bir içecek veya yiyecek) ve odayı araştırmak. Durmak için ise en iyi
yer, insanların sadece içecek almak için yöneldikleri yerde durmaktır.
İnsanlar buradan bir
şeyler alır ve ayrılmak üzere olurlar ve burada daima durmak istemezler fakat
burası her zaman ağ etkinliklerinde kolay ve kısa konuşmaların oluştuğu
yerdir. Kendinizi dilediğiniz an burada konumlandırabilir ya da olay
yerinden geri çekilebilirsiniz. Ve avantajınızı daima kullanın. Sırada
beklerken biriyle tanışma fırsatını asla kaçırmayın. Önünde ve muhtemelen arkanızda
bir insanla tanışmanın en kolay yoludur. Eğer onlarla konuşmaktan
hoşlanmazsanız içeceğinizi aldıktan sonra konuşmayı kolayca
sonlandırabilirsiniz.
Fakat insanların
elinde yemekle çıktığı yerde durmamanız gerekmektedir. Çünkü dolu bir tabak
yemeği olan biriyle konuşmaya başlarsanız, el sıkışmak zordur ve onların o an
tek istedikleri yemek yemektir! İnsanların yemek büfesinden çıktığı yerde
durmak yerine, kokteyl masasında durabilir ya da insanların yemek yediği
masalarda oturabilirsiniz. İnsanlar tabağını bırakıp rahatça yediklerinde
sohbet edebiliyorlar.
Beden Dilinizi
Kullanın
Networking oluşturma da gerçek bağlantılar kurmak zor olabilir. Eğer doğru bir el
sıkışma alanından uzakta iseniz bunu kolaylaştırmak amaçlı beden dilinizi kullanabilirsiniz.
Ayrıca Baş eğme hareketi “Dinliyorum” un evrensel bir beden dili
işaretidir. Bunu birileri size dikkatini verdiğinde ve onlarla tanışmaktan
heyecan duyduğunu göstermek için yapabilirsiniz. Bu sizin daha fazla karizmatik
görünmenizi sağlar.
Etkinlikte Networking
Oluştururken Kartvizit Takası ve İsim Hatırlama Sorunu ile Başa Çıkma
Etkinlik olaylarında
kartvizitlerde genelde iki sorun ortaya çıkar. Öncelikle, birisi sorduğunda
garip bir şekilde kartvizit arayabiliriz. Ya da birinin kartvizitini
kaybedersiniz ve ertesi gün o kişiye ulaşmak istediğiniz de ulaşamazsınız.
Günümüzde her şeyin internette olduğunu farz etsek bile kartvizit alıp vermeyi
kendi için önem arz eden kişiler kartvizitleri bulmak için sol cebi ve diğer
kişilerin kartvizitleri sağ cebe koymak gibi kendinize özgü pratik kurallar
koyabilir ve takas işlemlerini kolaylaştırabilirler. Aynı şey cüzdan çanta
bölmelerinde de kişiye hız kazandırabilir.
İsimleri hatırlamak
ise özellikle birden çok kez kişiyle tanışıldığında çok yorucu olabilir. Bunun
için tanıştığınız kişinin ismine özgü ipuçları eklenebilir. Örnek: İlker-
İlk-Er Birinci Asker, Gülay: Gül&Ay gibi hafızaya yerleştirilebilir. Buna
benzer teknikler kullanmanız hem isimleri çabuk hatırlamanıza hem de
yaratıcılığınızın gelişimine yardımcı olacaktır!
Networking Oluşturmak
İçin Planlama
Keith Ferrazzi, “Asla
Yalnız Yeme” adlı kitabında, insanların yaptığı en büyük hatalardan birinin
güçlü bir ağ kurmanın başka herhangi bir amaç gibi olmadığını fark ederek
başarısız olduklarını söylüyor. Kimlerle bağlantı kurmak istediğinizi ve bunu
nasıl yapmayı planladığınızı gösteren bir plana ihtiyacınız var. Bunun için İki
listeniz olmalıdır.
Networking planlaması nasıl olmalı?
Birincisi tanıştığınız
ve ilişkinizi güçlendirmek istediğiniz insanlar olmalı. Örnek: meslektaşlar
etkinliklerde tanıştığınız ilginizi çeken insanlar. İkinci olarak tanışmak
istediğiniz insanları listeleyebilirsiniz. Örnek: Bulunduğunuz sektör
liderleri, katılmak istediğiniz bir topluluğun üyeleri veya niş alanınıza etki
eden kişiler.
Bu her iki liste de
yer alan her bir kişiyle olan ilişkinizi başlatmak veya güçlendirmek için
gerçekleştireceğiniz eylemlere karar verin. Bunu yaparken, her bir bireye
bağlanmanın en iyi yollarını değerlendirin. İlk kez buluşuyorsanız harika bir
ilk izlenim bırakmaya odaklanın. Kişiyi tanıyorsanız, ay da bir kısa kahve
molaları ayarlayarak onlarla daha sık konuşmanın yollarını bulun. İlişkileri
geliştirirken planınızı düzenli olarak güncelleyin.
Ağ oluşturma çalışmalarınızda ne kadar yoğunlaşırsanız, ilişkileri o kadar
hızlı kurarsınız. Karşılaştığınız her insan, iç görü, bilgi ve tecrübe
zenginliği içerir. İnsanları tanıdıkça, bu zenginliği siz de kendinizde
paylaşır ve kendi hayatınızı daha zengin ve daha başarılı hale getirmek için
kullanırsınız. Geniş ve çeşitli bir networking için başarı büyük öneme sahiptir.
Networking Nasıl İnşa
Edilmeli?
Bulunduğunuz yere ait
bir niş seçin. Sık bulunduğunuz çevreleri düşünün. Örneğin; girişimcilik
kulübü, dans salonu, sanat atölyeleri… ve mutlaka LinkedIn’den yararlanın. Bir
etkinlik öncesinde ağ oluşturmak istenildiğinde veya çevrimiçi ağ oluşturmanın
en iyi yollarından biri, LinkedIn’de bulunmaktır.
Networking Ağına
Yardım Etmek
Her nerede olursa
olsun “Size yardımcı olabilir miyim?” sorusunu sormak uzun süreli
bağlantılar kurmanın en etkili yollarından biridir. Birine yardım ettikten
sonra, onların hayatlarına değer kattığınız için anında kendinizle daha barışık
bir hale geliyorsunuz. Yardım teklif etmek, size pozitif bir ün kazandıran bir
stratejidir, çünkü kendinize değil diğer insanlara odaklanıyorsunuz.
İnsanlara yardım etmek
onları çok zor bir uğraştan kurtarmak için yapılan bir şey olmak zorunda
değildir. Yapmanız gereken tek şey bilginizi veya zamanınızı sunmaktır. Yeni
bir ilişki kazanmak için de merakınızı kullanarak başkalarına da yardım
edebilirsiniz.
Bu kişiyi ne motive ediyor?
Neye önem verir?
Ne hakkında konuşmayı sever?
Konuştuğunuz her
insanla ilgili buna benzer sorular üretebilirsiniz. Kendi sosyal görevinize
yardım ederken aslında onlar hakkında edindiğiniz her bilgi karşı tarafı da
daha önemli ve değerli hissettirecektir.
Networking Çevrenizi
Birbirinize Tanıtın
Herkesi tanıyor gibi
görünen insanlar vardır bunlar bağlayıcılar olarak bilinir. Birine yardım
edemeseler dahi, sahip olabilecekleri harika arkadaşlarının listesinin
kendisinde olduğunu bilirler. Birbirini tanıması gereken kişileri biraz zaman
harcayarak ağınıza farklı bir değer ekleyebilirsiniz.
Bu kişilerin sizin
için güçlü yanları ile ilgili bilgileri güncel tutabilir, ihtiyacı olan başka
birinin gücüyle eşleştirip tanıştırabilirsiniz. Bu herkes için kazanılan bir
stratejidir çünkü bağladığınız insanlar bir araya geldiklerinde istedikleri
bilgi ile birbirlerini tanımaktan yararlanır. Her ikisi de kendini size
minnettar hisseder.
Katıldığınız her etkinliğinin profesyoneli olabilirsiniz, ancak takip
etmezseniz, gerçekten işinize gerekli olan bağlantı kurarken başarısız
olursunuz. İnsanların hepsi meşgul ve onlarla sık bağlantı kurmazsak unutulmaya
hepimiz mahkumuz. Görüşmeden sonraki 48 saat içinde kendinizi hatırlatan kısa
bir mail yeniden iletişimi başlatabilir. Eğer kendi network’ünüz için hızlı
bir tanışmadan yararlanmak isterseniz,
Siz de çevrenize değer katabilecek bir sohbeti başlatabilir çevrenizin ilgi
duyabileceği potansiyel makaleler yazabilirsiniz.
Bunun için birçok topluluk önünde konuşma kulüpleri (toastmaster) ile
içerik editörlüğü, blog yazarlığı gibi online eğitimler size yardım
edebilir.
İnsanlara doğum günlerinde tebriklerini iletmek onları çok iyi tanımasanız
bile mutlu eder ve iletişim sağlar.
İnsanları ilgilenebilecekleri fırsatlar hakkında bilgilendirin.