Retro pazarlama ile futurist pazarlama birbirinden farklı stratejiler içerse de estetik anlayışı ilham verebilme özellikleri ile benzerlik içerir mi? Kişisel markalaşma sürecinde bu ikiliyi nasıl kullanırız?
Retro deyince aklımıza hemen Merkür retrosu gelmesin şu an işin nostalji tarafıyla ilgileniyoruz 🙂
Nostalji, retro pazarlama için geçmişten öğeleri kullanarak tanıdıklık ve konfor hissi uyandırmaya çalışır. İnsanların geçmiş dönemlere ait duygusal bağlarını kullanır.
Futurist Pazarlama ise geleceğe odaklanırken, aynı zamanda geçmişten hatırlanan unsurları futuristik bir versiyon ile birleştirerek nostaljik unsurlar içerebilir.
Hikaye denilince aklıma hep “Bana bir masal anlat baba” şarkısı gelir hem geçmişe götürür hem de göz kapatıp hayal kurdurur.
Hikaye sever misiniz?
Retro Pazarlama genellikle geçmişle ilgili gerçek veya hayali hikayeler anlatarak geçmişi ve gelenekleri canlandırmaya çalışır.
Futurist Pazarlama da bunu gelecekle ilgili hikayeler anlatarak yapıyor ve böylece bizim üstümüzde heyecan ve merak uyandırmayı amaçlıyor.
Biz de insanız! Lütfen aramıza duvar örme!
Tüketici duyguları retro pazarlama için geçmişle ilişkilendirilen olumlu duyguları kullanır ve tanıdık bir döneme bağlılık hissi verme amacındadır.
Futurist pazarlama ise geleceğin getirebileceği karşılaşabileceğimiz deneyimlere duyulan heyecanı canlandırmayı amaçlar.
Şimdi bizimle var mısın, yok musun! Bizimle değilsin!
Trend geçişleri:
Retro Pazarlama geçmiş trendlerin veya tarzların canlandırılması veya uyarlanmasıyla çağdaş kitlelere hitap etmeyi içerir.
Futurist Pazarlama ise bilinmeyen ancak daha keskin kenarlı trendleri anlatarak mevcut olanın ötesine geçmeye çalışır.
Ben senden farklıydım, farklıyım ve hep farklı olacağım.
Retro Pazarlama: Markayı geçmişten esinlenerek bir marka imajı oluşturmaya odaklanırken futurist pazarlama bir marka için yenilikçi, teknolojik ve toplumsal gelişmelerin öncüsü olarak kendini geleceğe dair konumlandırmaya çalışır.
Görüldüğü gibi asıl fark zaman mevhumudur.
Retro pazarlama geçmişe bakarken, futurist pazarlama geleceği düşler.
…
Retro ve futurist pazarlama stratejilerini okumuşken kendi benzersiz markanızı oluşturmak ve insanlar arasında güçlü bir etki bırakmak için bu iki yaklaşımı nasıl bir araya getirebileceğinizi de düşünebilirsiniz. Bunun için yine aynı kalıplara farklı şekilde yorum getirmeyi deneyelim.
Nostaljik öğelerle bağlantı kurun:
Retro pazarlama ile kişisel geçmişinizden ve deneyimlerinizden ilham alarak kişisel markanızı güçlendirebilir. Geçmişteki başarılarınızı ve öğrenim deneyimlerinizi vurgulayarak insanlarla bağlantı kurabilirsiniz.
Geleceğe dönük vizyonunuzu tanıtmak içinse yolumuz farklı!
Futurist pazarlama, gelecekteki hedeflerinizi, tutkularınızı ve vizyonunuzu vurgulayarak insanlara ilham verebilir. Yenilikçi düşüncelerinizi ve gelecekteki projelerinizi paylaşarak izleyicilerinizi şimdiden geleceğe doğru her yeni gün için sizi takip etmelerine teşvik edebilirsiniz.
Hikaye anlatma yeteneğinizi kullanın:
Hem retro hem de futurist pazarlama stratejileri güçlü hikaye anlatma becerilerini gerektirir. Kendi öykünüzü, başarılarınızı ve gelecek planlarınızı içeren bir anlatı oluşturarak insanların sizi daha iyi anlamasını sağlayabilirsiniz. Hepimiz hikayeleri severiz öyle değil mi!
Güçlü ve tanınabilir görsel kimlik oluşturun:
Retro tarzda, kişisel markanızı geçmişten esinlenen görsel öğelerle güçlendirerek tanımlayabilirsiniz. Aynı zamanda, futurist bir bakış açısıyla da geleceğe dönük modern ve yenilikçi görsel unsurları ekleyerek markanızı güncel tutabilirsiniz. Dengeli kullanmak şartı ile!.
Teknoloji ve inovasyonu kullanın:
Futurist pazarlama, teknoloji ve inovasyon ile ilgili stratejiler içerir. Sosyal medya, dijital platformlar ve diğer yeni teknolojileri kullanarak kişisel markanızı güçlendirebilir ve daha geniş bir kitleye ulaşabilirsiniz şimdi bunu geçmişe dönük nasıl yaparız diye düşünüyorsan hemen yazıyorum:
Geçmişten gelen öğretileri geleceğe taşıyın:
Retro ve futurist unsurları birleştirerek, geçmişte edindiğiniz deneyimleri gelecekteki hedeflere nasıl taşıyabileceğinizi vurgulayabilirsiniz. Bu, sürekli bir gelişme sürecini simgeler.
Kişisel markalaşma, hem geçmişin değerlerinden hem de geleceğin potansiyelinden faydalanarak kendinizi güçlü bir şekilde ifade etme ve insanlar üzerinde kalıcı bir etki bırakma fırsatı sunar. Her iki pazarlama yaklaşımını kendi hikayeniz ve marka değerlerinizle uyumlu bir şekilde birleştirerek, insanlarla daha derin bir bağ kurabilir ve kendinizi ayırt edici kılabilirsiniz. Yol aynı sadece sapaklar farklı!…