
Haber değeri taşıyan sensin!…
Yoksa sen de hala, kişisel markalaşma, sanal marka, dijital kimlik döngüsünü içerisinde olanlardan mısın? Umarım bu bülten başlangıcı sizi biraz şaşırtır ve okumaya değer bulursunuz.
Benim için değil. Sadece kendin için. Ben bilgilerimi paylaşmak için buradayım. Peki ya sen? Sen neden okumaya başladın?
Hoşgeldin Merak,
Senin değil, tüm okuyucular olarak adımız merak. Bilmek ve öğrenmenin dışında bolca merak için okuyoruz.
Merak…
İlgini çekmediysem ekranı kapatıp diğer sekmeye geçme hakkın baki…
Ya gerçekten bir şey öğrenmek istiyorsan?
Bir şeyden kastım. Bilgi her yerde…Bilmediğimiz bir şey yok gibi. Ama yine de aradığımız bilginin derlenmiş toparlanmış olmasına özen gösteriyoruz. Aradığımız bilgiyi bulduğumuzda bizi mutlu eden de bu.
Bu sayfa, okuyucuyla (seninle) birebir konuşma şeklinde yazdığım yazılarla ilerleyecek. Karşında ben varmışım gibi okuduğun, sana seslendiğim devrik cümleler çokca var. Örneğin; yazıyı hiç değiştirmeden yayına alacağım. Burayı benim sana sorduğum sorular ile senin kendine verdiğin cevaplardan oluşan bir bülten şeklinde oluşturmayı hedefledim.. (elbette sorulara cevabını yorum olarak paylaşabilirsin.) Doğru ya da yanlış yok. Bilmemek ve öğrenmemek var.
29 harf var elimizde ama yazmak anlatmak bitmez… Ben böyle sabaha kadar yazar dururum. Bu nedenle durmam gerekiyor. Şimdi başka bir yerde marka yazımın düzenlemesine devam etmeliyim.
Sayın Okuyucu, bültenimden ayrılmadan önce merak ettiğim bir şey var.
Kendini bana tanıtır mısın?
Yazarken aslında kendini bana değil, kendine tanıttığını hep hatırla.
(Unutma…sözcüğünü kullanmıyorum.).
Eğer yorumlarda buluşursak sevinirim. Ya da bana ayrıca ulaşıp kendini tanıtabilirsin. En kısa sürede yeniden buluşmak ve tanışmak üzere…