Pazarlama, işletmelerin müşteri istek ve ihtiyaçlarını önceden tahmin ederek istenilen ürün ve hizmet üzerinde çalışmasıdır. Günümüzde ise pazarlama, sunduğu işe değer katarak müşterilerine fayda sağlamak üzerine odaklanılan çaba ile güçlü ilişkileri yaratabilme sürecidir.
İhtiyaç, herhangi bir şeyin yokluğunda üzerimizde oluşan stres halidir.Yokluğunda rahatsızlık yaratan durumdur. Fiziksel ihtiyaçlar (Yeme, içme, barınma) sosyal ihtiyaçlar (Ait olma, sevilme.) bu çerçeveye girer.
İstekler, insan ihtiyaçlarının karşılanması için yönlendirilme işlemidir. İstek ve İhtiyaçlar kültür ve kişilik üzerine farklılık gösterebilir. Bir Türk sabah kahvaltısında Sade omleti tercih ederken Bir Asyalı pirinç yemeğini kahvaltı öğünü olarak tercih edebilir. Ve alışveriş sürecinde bu kişilerin günlük istek ve ihtiyaçları farklılık göstermektedir. Türkiye’de kırmızı domates tercih ederken İsveç’teki tüketiciler yeşil domatesi ihtiyaçları dahilinde bir öğün olarak alabilmektedir.
Talep, Bir kişinin o ürün veya hizmeti satın alma gücüyle desteklenmiş insan istekleridir. Satın Kişinin Gelir düzeyiyle birlikte ilerler. Değişim, pazarlama fonksiyonunun temelidir. Değişimin gerçekleşmesi birçok koşulun yerine getirilmiş olması gereklidir. Değişim; arzu edilen bir objenin karşılığında karşı tarafa bir şey verilerek ihtiyacın giderilmesi ve elde edilmesi durumudur.

Değer, Tatmin, Fayda Kavramları Arasındaki İlişki
Değer ve Tatmin kavramı ürünün performansı ve müşteri beklentisi ile değişim gösterir. Ürünün performansı düşük beklenti yüksek ise, müşteri memnuniyeti azalır veya ürün performansı yüksek beklenti düşük veya eşit ise müşteri memnuniyetinde derece derece yükselme sağlanmaktadır. Tüketici seçim yapar ve birçok ürünle karşı karşıyadır.
Onlara sunulan pazar fırsatları ve müşteriye sundukları değer ile müşteri memnuniyeti yükselir müşteri fayda sağladığı ürünü yeniden satın alır ve ürün hakkındaki olumlu deneyimlerini çevresiyle paylaşır. *Pazarlama bir değer önerisi sunmalıdır. Değer; müşteriyi ihtiyaçları adına mutlu edebilmek üzere sunulan fayda ve vaaddir. Markadan markaya değişiklik gösterir. ”Red Bull Slogan: kanatlandırır. Değer önerisi: “vücudunuzu ve zihninizi canlandırın” kalıbı örnek verilebilir.

Pazarlama Anlayışları
Pazarlama günümüzdeki formuna ulaşana dek 6 farklı süreçten geçmiştir.
1-Üretim Anlayışı: 1930’lu yıllarda “Ne üretirsen üret, mutlaka satılır ve sonucunda kar ortaya çıkar” sözünü benimseyerek ilerleyen yaklaşımdır.
Üretim yaklaşımında müşteriler uygun olan ve kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılayabildikleri ürünleri tercih ederler. Üreticilerin kendi temel tutumları baskındır. Sadece üretimin etkinliğini arttırmak üzere çalışırlar.
2-Ürün Anlayışı: “Arz kendi talebini yaratır” anlayışını benimser.
Ürün yaklaşımında müşteriler en yüksek kaliteyi ve en iyi özelliklere sahip olan ürünü seçerler. Sürekli olarak bu anlayışta üreticiler ürün geliştirme üzerine çalışır. Yeni farklı ürünler sürekli ortaya çıkar. Farklı fiyat politikaları ve artan fiyatlarla daha karmaşık ürünler çoğalır. Müşteriler ihtiyaçları olmadan herhangi bir ürün için para ödemek zorunda kalırlar.
3-Satış Anlayışı: Satış üretim kapasitelerinin artması ve arzın talebi aşması sonucu doğmuştur. “Verimli üret, reklam yap, satılır, kar edersin” anlayışı hakimdir. Müşterinin satın almakta birlikte ürün üzerinde ikna edilmesi gereklidir. Uzun dönemli müşteri ilişkileri geliştirilmesi için satışlara odaklanma söz konusudur. 1950’li yıllara kadar devam etmiştir.
4-Modern Pazarlama Anlayışı: Pazarlamaya yönelim 1950’li yıllarla başlamıştır.
Modern Pazarlama yaklaşımında Pazarlamanın önceliği hedef pazarın istek ve ihtiyaçlarını bilmektir. Rakiplerinin sunduğundan daha iyi şekilde müşteri ve ürün memnuniyeti sunmaya amaçlar. Bu yaklaşımın en temel özelliği müşteri değerleri ve müşteriye odaklanarak satış yapabilme ve kar elde edebilmektir. Temel hedef satmak istediğiniz ürününüz için doğru hedef kitleyi bulmak değil, müşteriniz için doğru ürünü bulmaktır. Modern pazarlama sistemi; Tedarikçiler, İşletme, Rakipler, Aracı kuruluşlar, Nihai kullanıcılar ‘dan oluşmaktadır.
5-Toplumsal Pazarlama Anlayışı: 1970’li yıllarda Philip Kotler’in bir makalesi ile literatüre girdiği bilinmektedir. Geniş bir hedef kitle içerisinde toplum ihtiyaçlarını tam anlamıyla sağlayabilmek için bazı sorumluluklar üstlenilmelidir. İşletme ve müşteriler arasındaki değişim ilişkisi yerine uzun vadeli ve toplumsal etkiler üzerine dayalı görevlere odaklanmak gereklidir. İşletmeler bu tür pazarlama stratejilerini oluştururken toplumun çıkarlarını korumalı ve işletmenin karını dengelemek durumundadır.
6-Bütünsel Pazarlama Anlayışı 1980 ve günümüze kadar gelen süreçtir.
Bir işletmenin pazarlama stratejisini belirlerken hangi tüketiciye hangi hizmeti hangi adımlarla sunacağının ve müşterilere her yönüyle nasıl değer yaratılabileceğinin gözlemini yapmayı kapsar. Stratejileri uygulamaya dönüştürerek baştan sona her alanda pazarlama araçlarıyla kontrol eder. Bu pazarlama karması temelde ürün, fiyat, dağıtım ve tutundurma’ dan oluşmaktadır.

Pazarlama’nın Baş Tacı Nedir?
Pazarlama en önemli gücünü iletişiminden alır. Samsung bunun en güzel örneklerinden biridir. Çeşitli müşteri temas yerlerinde bulunarak her alana ve her hedef kitleye uygun vermek istenilen mesaj verilir. Showroom olarak adlandırılan dükkanları markalanır, müşteri servisi hızlıdır Güven yaratır itibar sağlar. Bunların hepsini tek mesaj altında bütünsel olarak gerçekleştirir.
Amaç bütünleşik pazarlama da müşterinin markaya olan ilgisini olumlu olarak dönüştürmek. Müşteriyi daima memnun etmektir. Temelinde güven ve sadakat inşa eder ve bu şekilde bir süreklilik sağlamayı amaçlar. Bütünleşik Pazarlama reklam, halkla ilişkiler, promosyon vb. stratejik rollerin birbiriyle bağlantılı olarak tüm iletişim araçlarının entegre edildiği bir yaklaşım olarak ifade edilebilir.
Pazarlamayı nasıl tanımlayabiliriz?
Pazarlama insanların istek ve ihtiyaç duydukları şeyleri sundukları değer üzerinden elde ettiği sosyal bir süreçtir. Yönetsel olarak pazarlama tüketiciye sunulacak ürün ve hizmetlerin satılma sürecinin hazırlığıdır. Pazarlama günümüzde işletme içerisinde hedef pazarlara uygun mal ve hizmet sürecine karar verirken önceliği müşteriyi düşünerek sistemini kurgulamasıdır.
Günümüzde Pazarlama olarak adlandırılan Yeni Kavramlar Nelerdir?
2000’li yıllarla birlikte teknolojinin sürekli gelişime ve değişimine şahit olduk. Dijital çağ olarak adlandırılan bu yeni düzen hızlı küreselleşmeyle birlikte sosyal sorumluluk ve etiğe daha fazla önem verilmesi gerektiğini bize gösterdi. Kar amaçlı olmayan pazarlar daha fazla büyüdü ve anlam kazanarak yeni pazarlama alanlarının yaratılmasını sağladı. (Niş Pazarlama, Sanal Topluluklar, Sosyal Medya, Veri Tabanlı Pazarlama, Mobil Pazarlama, E-WOM Pazarlama, Etkinlik Pazarlaması, Sosyal Pazarlama hayatımıza girdi. )Bu gibi örnekler ve daha fazlası ile dijital de yaşar ve çalışır hale geldik.
Değişim İçin Olması Gereken En Az 3 Nokta Nedir?
- Değişim için en az iki taraf olmalıdır.
- Her bir taraf, bir diğerinin isteyebileceği bir şeye sahip olmalıdır.
- Kişiler değişim teklifinin kabulüne veya reddine sahip olmalıdır.