Kategori arşivi: Kitap

LİDERLİK VE ETKİLEME

Baharın kitaplığından merhaba ,bir önceki bölüm de motivasyon rehberi adlı kitap notlarımı paylaşmıştım. şimdi o bölümü tamamlayıcı bir kitap ile geldim. Bu kitabın adı liderlik ve etkileme . Acil durum yönetimi üzerine çalışan Amerikalı bir ajansın kitabı. Türkçeye 2006 da çevrilmiş.

Kitabın içinde içimizdeki lideri keşfetmek, değişimi kolaylaştırmak, güven oluşturmak ve kaybedilmiş güveni yeniden kazanmak, kişiler üzerinde etki bırakmak, politik zekayı kullanmak ve liderliği geliştirmek için ortam oluşturmak ile ilgili bölümler var. Yalnız kitap tam bir uygulama kitabı. Önce konuyu anlatıyor. Sonra o konu üzerinden bir örnek vaka sunuyor. Vaka sonrası testler var. Testlerden sonra doldurulması gereken çizelgeler ve not almamız gereken soru cevap kısımları var. Kitabı okurken kendinizi bir eğitim semineri içine düşmüş bulabilirsiniz.

Verilen vakalar her ne kadar acil durumlarda bir yönetim profesyoneli olarak organizasyonu yönetmek, planlamak, korumak zor ve beklenmedik durumlarda liderlik ve lider etkisini etkili bir şekilde kullanmayı ön görse de aslında tüm bu beceriler bizim iş dünyasında var olmamızı kolaylaştırabilen bilgilerle karşımıza çıkıyor. Gerekli tepkileri ne ölçüde verebileceğimizi bize gösteren ilham verici bir kaynak diye notlarımı almışım.

Şimdi gelelim en sevdiğim bölüme sürpriz sayfa. Artık bahtımıza ne çıkarsa …

Liderlik ve nüfuz Acil durum yönetim toplantısında konuşulacaklar:

Baharın kitaplığında bu bölüm sona erdi. Bir sonraki bölümde Harvard business review 10 must reads serisi notlarıma başlıyorum. Hoşca kalın.

ETKİLEME TAKTİĞİ:

Rasyonel İkna

Hedefe mantıksal açıklamalar yapılır ve gerçek deliller ortaya konur. İstenilen şeyin yapılmasının mümkün, gerekli ve amaçlara ulaşmaya yardımcı olacağı belirtilir.

İlham Verici Çekicilik İkna edilecek kişinin umut ve beklentilerine, ideallerine ve değerlerine gönderme yaparak kişinin arzu ve istediğini, coşkusunu arttıran bir öneride veya ricada bulunulur.

Danışma Etkilenecek veya ikna edilecek kişinin bir stratejiyi, faaliyeti, değişimi veya işi planlamasında katılımı aranır ve sağlanır. Yardım ve desteğini istediğiniz işle ilgili olarak plan, strateji ve değişimle ilgili olarak etkilenecek kişinin katılımı sağlanır.

Övgü Bir iş istemeden önce kişinin kendisi hakkında olumlu düşünmesi sağlanır veya kişi iyi bir ruh haline sokulur. Kişiye iltifat etme, çok candan ve arkadaşça davranma gibi.

Değişim İyiliğe karşı bir iyilik vaat edilir. Kazan/kazan politikası güdülür. Yapılacak işin karşılığında ileride yapılacak bir iyilik teklif edilir. Bir işi yapma konusunda yardım ederse elde edilen faydalardan kişiye pay verileceği vaat edilir.

Baskı Sert bir şekilde emirler vererek, tehdit ederek, sık sık denetleyerek veya yapılacak işi ısrarlı bir biçimde hatırlatılarak kişinin istenen şeyi yapması sağlanır.

Koalisyon Hedeflenen kişiyi ikna etmek için başkalarının yardımına başvurulur. Başkalarının desteği hedef kişinin istenen şeyi yapması için bir gerekçe olarak ileri sürülür.

Kişisel Çekicilik Bir şey yapmasını isterken kişinin dostluk, arkadaşlık, samimiyet, sadakat duygularına başvurma söz konusudur.

Yasal Dayanak Sunma Bir isteğin veya ricanın yasal olduğu belirtilir. Bir şeyi yaptırma yetkisi ve hakkı vurgulanır. İsteğin örgüt politikalarına, uygulamalarına ve geleneklerine uygun olduğu ortaya konarak hedef ikna edilir.

Kaynak: Yukl, vd., 2008: 610; Kuşluhan ve Demirer, 2001:269

YUKL, G., Managerial Leadership: A Review of Theory and Research, Journal of Management, V.15, N.2, 1989

MOTİVASYON REHBERİ

Baharın kitaplığından merhaba, iyi bayramlar. Sağlık, birlik beraberlik ve motivasyon ile geçen bir bayram diliyorum. Motivasyon. Elimde erteleme bağımlılık ve tembellik psikolojisi ile ilgili bir kitap var. Bu kavramların hepsi motivasyon rehberi adlı bir kitapta toplanmış.


Kitaptaki en çarpıcı bölüm:
Bağımlılık ve ertelemenin küçücük, akla gelmeyecek farklılıklarla aynı olabileceğini farklı açılar ile bize anlatması. 2 karşılaştırma yapılmış. Birincisi sınavı erteleyen ve son dakikaya bırakan bir öğrencinin aylar boyunca bir şey yapmayıp sınav vaktinin yaklaştığı son zamanlarda az keyif verse dahi hayattan kopuk şekilde ödevi tamamlamak isteğinin erteleyerek motivasyona ulaştıran bilinçdışı bir hazzın psikolojik etkisi örneklenmiş. Evet doğru duydunuz ertelemenin verdiği büyük haz ile gelen motivasyon.


İkincisi, bir bilgisayar oyuncusunun hayattan kopuk kimseyle görüşmeden oyunu baştan sonra bitirmesi o bağımlılıktan aldığı haz ile rahatlaması yazarda alışılmadık bir motivasyon olarak görüyor. Bağımlılık ile gelen hazzın yaşattığı içsel motivasyon.
Kişi yaptığı bir işte, oynadığı oyunda hazzı aktivite ile ilgili aynı oranda artarsa akış devam etmektedir. Ve bağımlılık ile gelen bu motivasyon kişiyi her yerde zirveye taşır. -ki bilenler bilir Chiksenmihalyi akış teorisinde bunu anlatır. İlerleyen bölümlerde ilgili kitaptan da notlarımı paylaşacağım.


Peki İnsanların erteleme, bağımlılık, tembellik gibi davranışlarda bulunduğunu biliyoruz. Psikolojik olarak temelde haz almak ve sıkıntı oluşturup orada baş başa kalmakda var. Bu durumun çözümü için de hazzın herkes açısından göreceli olduğunu ve bilinçdışında gerçekleştiğini bilmemiz gerekiyor.


İşte şimdi sürpriz bir bölüm gelsin bir proje esnasında bir aktiviteden haz mı alıyoruz yoksa bize bir sıkıntı olarak geri mi dönüyor. Bunu açıklaması ne imiş. Bunu kitaptan bir bölüm okuyarak öğrenmiş olalım.
Baharın kitaplığı bu bölüm sona erdi, bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşça kalın.

FARKINDALIĞIN MUCİZESİ

Baharın kitaplığından merhaba, Thich nhat hanh. O bir Zen ustası. Farkındalığın mucizesi adlı kitabından da nefesi kullanarak tamamen uyanık ve şuurlu olma becerilerimizi geliştirmekten söz ediyor. Sade ve duru anlatımıyla, pratik uygulamalar sunuyor. Bulaşık yıkamaktan mandalina yemeye kadar, her hareketimizle oluşturabileceğimiz bir farkındalık anlayışını hatırlatıyor. Bu zen ustası 1960’ların da Vientnam’daki bombalanan köyleri yeniden inşa eden, okullar ve sağlık merkezleri kuran, evinden olmuş insanlara yerleşim imkanı sağlayan bir yardım kuruluşu kurmuş. Bu yazar diyor ki ne yapıyorsanız, ne düşünüyorsanız, ne hissediyorsanız, fark edin diyor.

Kitabın tam orta sayfasına geldim yedinci bölüm 3 muhteşem yanıt adlı bir başlık. 3 soru var girişte.

  1. Her işi yapacak en iyi zaman hangisidir?
  2. Birlikte çalışılacak en önemli kişiler kimlerdir?
  3. Her zaman yapılması gereken en önemli şey nedir?

Tabi bu soruları not aldım ama bu notu paylaşmak yerine tüm öyküyü size okumaya karar verdim. Hatasız okuma gayreti içinde olacağım.

Baharın kitaplığında bu bölüm sürpriz bölüm yok. Baştan sona bir Tolstoy’dan bir öykü var. Soruları lütfen not alın ve hayatınızın bir köşesinde bu sorularla farkındalık yaratacağına emin olun.

YÖNETİCİNİN KANUNU

Baharın kitaplığından merhaba, elimde yüzyıllar öncesine dayalı ilginç bir okunma tekniği olan bir kitap var. Bu kitap Yirmi birinci yüzyılda başarılı bir liderlik için 47 eski samuray ilkesini alan bir kitap. Kitabın kapağında yazılı açıklama bu.

Kitap 1000 yılı aşkın bir süre önce, bir yönetici grubunun cesaret isteyen bir yolculuğu konu alıyor. Büyük organizasyonlar yaratmalarını sağlayacak olağanüstü liderlerin gerektirdiği bilgeliği aradılar ve bunları 47 ilkede birleştirdiler.

Keşfettikleri bu ilkeler yöneticilik tarihi şekilllendirdi ve Japon iş dünyasını 700 yıl boyunca destekledi.

Aslında japon tarihini araştırdığımda biz modern yöneticilik anlayışının en eski ve en değerli öngörülerin sunulduğu kitabın bir askeri strateji uzmanı tarafından yazılan savaş sanatı adlı kitabı strateji uzmanları şöyle der, söz konusu planlar işe yarar ancak organizasyonlar nasıl yürütülür. Bununla ilgili çok az sayıda kitap vardır .ve işte bu kitap işletmeniz için kurduğunuz stratejileri yürütme aşamasına geçirebilmeniz için haberdar olmanız gereken 47 samuray ilkesi ile liderliğe yol gösterir. Kardeş kitap bir nevi.

Bu kitap 1941 de ilk defa İngilizceye çevrilmiş ve orijinal metne sadık kalmak için çok uğraşılmış. Türkçesi bile Japon kavramlarından ötürü anlaşılması ağır bir kitap.

Kitabın özel bir okunma formatı var, öyle alelade okunmuyor. En sonunda kurumsal ve kişisel bir yolculuk için uygulama desteği verilmiş. Ben de bu uygulama bölümünü kullanıyorum.

Hadi şimdi en sevdiğim bölüm gelsin. Kuytu köşelere gizlenmiş keşfedilmeyi bekleyen bu kitaptan sürpriz bir bölümü sizin için açıyorum. Ve bir adet ilkeyi sizin için seslendiriyorum.

Baharın kitaplığında bu bölüm sona erdi. Bir sonraki bölümde yeni bir kitapla görüşmek üzere. Hoşca kalın…

İŞ BİRLİĞİNE DAYALI LİDERLİK

Baharın kitaplığından merhaba . bu bölüm Karen ve Henry kimsey’in iş birliğine dayalı liderlik adlı kitabı sizlerle.

Bu kitap yepyeni bir liderlik hikayesi ile başlıyor. 5 farklı ketegoride sizinle paylaşmak istediğim  notlarım olacak ama öncesinde sevgili Simay Sezer geçen hafta instagram üzerinden sorduğum bayram sorusuna doğru yanıt vermiş ve Lokumcuk adlı şekerin hangi gıda şirketine ait olduğunu bulmuştun. Kader bu ya eşin de ne tesadüf orada çalışıyordu. Kitaptan aldığım notlarım dışında bu hikaye senindir.

Gelin hikayeyi ben okuyayım siz dinleyin.

Kitaptan aldığım notlarım ise şöyle ilerliyor onların da siz dinleyenlere yol gösterici olacağına inanıyorum.

Baharın kitaplığında bu bölüm sona erdi bir sonraki bölümde görüşme üzere hoşca kalın

BİR AĞIZ İKİ KULAK

Baharın kitaplığından merhaba, bu bölüm bir zen iletişim sanatı olan bir ağız iki kulak adlı kitapla birlikteyim.

Kitap şöyle bir sloganla başlıyor dinlemeyi bildiğinde konuşmayı öğrenirsin. 118 sayfa bir çırpıda okudum ve sanki bir meditasyon yaparmışçasına keyif aldım. Şimdi notlarımı sizinle paylaşıyorum.

Kitap 9 bölümden oluşuyor. Bana göre çok romantik ve meditasyonvari olan kısım 4. Bölüm. Sevecen konuşmanın 6 mantrası.

Bu mantralara geçmeden önce çok sevdiğim bir sözü not almışım. Yanlış anlama bir anda ortaya çıkabilir bir algımız oluştuğu an onun tutsağı oluruz ve onu temel olarak aldığımızda söylediğimiz ve yaptığımız herşey tehlikeli olabilir zen geleneğinde işte bu nedenle konuşma ve düşünmenin yolları kesilmelidir. Konuşmayı sürdürürseniz sözcüklerinizin tutsağı olursunuz.

Derinlemesine dinlemek bir tür derinlemesine bakmaktır. Gözlerinizle değil kulaklarınızla bakarsınız.. gözlerinizle baktığınızda acıyı görebilirsiniz. Kulaklarınızla baktığınızda o kişinin sözlerinin titreşimlerini işitebilirsiniz

Şimdi gelelim 6 mantraya. 6 mantra sevgi diliyle söylenmiş ve insanlara onları gördüğünüz, anladığınız, önem verdiğinizi bildiren altı cümledir.bu cümlelere mantra diyoru. Bunlar bir tür sihirli formüldür. Söylediğinizde bir mucize yaratabilirsiniz. Mantrayı söylemeden önce 3 kez nedef alıp vermeniz istenir. Bu mutlu düşünmeye sizi götürecek en kısa yollardan biri.

Mantranın iş görmesi için farkındalıklı nefes calışması ve ardından diğerinin gözlerinin içine bakarak söylememiz gerekiyormuş.bir mantra en az 4 kısa kelimeden oluşmakta. Ve mutlu bir ortam, keyifli bir sohbet, güven dolu bir iletişim için bunun kullanılması gerektiğini vurguluyorlar.

1 mantra: senin için buradayım.  Birine verebileceğiniz en değerli armağandır. Düşünsenize senin için buradayım dediğinizde zihin birden yuvasına döner ve kendinizi daha güvende hissedersiniz. Bunu yapabiliyorsanız karşılık beklemezsizin. Bu mantra işlediğinde ortada her ne konuşuluyorsa siz e diğerlerine aynı anda kelimelerde anlayış etki sağlar.

Buradayım yada yayındayım derken fiziki anlamda yanınızda olmasına da gerek yoktur. Telefon açmanız , farkındalıklı 3 doz nefes ve ardından yanındayım seni destekliyorum demeniz bile güç verecektir.

2.mantra:  eğer 1. Mantrayı uyguladıysanız 2.ye geçebilirsiniz. Eğer hiç kullanmadıysanız ,bir konuşmada bir toplulukta nedenb urada olduğunuzu, iletişim kurduğunuzu, çalıştığınızı anlatmadıysanız 2. Mantraya lütfen geçmeyiniz.  “burada olduğunu biliyorum ve çok mutluyum. Bu mantrada da diğer kişinin onaylanması ve mutlu olması önem taşır. Bu mantra bir kişiyi gerçekten gördüğünüzü temsil eder. Bu mantrayı bir akşam yemeğinde görüşme imkanı olmayan bir telefon sohbetinde veya bir e posta ile konu arasında dile getirebilirsiniz. İlk başta tuhaf ve alışması zor gelecektir ama zamanla kolaylaşacaktır. Başarırsanız uygulanma değeri çok yüksektir.

3. mantra: 1. Ve 2 mantradan bağımsız ilerler.  Çükü karşınızdaki kişinin acı çektiğini fark ettiğinizde kullanılır.  “Acı çektiğini biliyorum işte onun için yanındayım. Bu mantrayı söylediğiniz de acı azalacaktır. İlk dürtünüz durumu düzeltmek için birşey yapmak olmalıdır ancak buna her zaman gücümüz yetmez. Gücümüzün yettiği tek şey sevgiyle yanında olduğumuzu hissettirmektir.

4. mantra: çok gururlu bizler için biraz güçtür. Bir acı çektiğiniz ve acınıza diğerinin eden olduğu vakit kullanırsınız. Bu bazen yaşanan bir şeydir. Sevdiğiniz biri sizi eleştirdiğinde dışlayıcı davrandığında derinden acı duyarsınız. Bu hayatı çoğumuz yapar ben de yaptım. Bu sana ihtiyacım yok demenin dolaylı yoludur.  Gidip yardım istemeyiz. Oysa 4. Mantra der ki, acı çekiyorum lütfen yardım et.

Bu mantrayı söylemeyi başarabilirseniz acınız anında azalır.  Onun için lütfen bu cümleyi kredi kartı büyüklüğünde bir kağıda yazıp cüzdanınıza koyun. Sihirli bir formüldür. Daha uzun da yazabilirsiniz neden öyle söylediğini ve davrandığını bilmiyorum. Lütfen açıkla.! ben acı çekmiyorum yardıma ihtiyacım yok demek gerçek bir sevgi dili değildir.  Bir acı çektiğinizde ve karşınızdaki kişinin suçu olduğuna inandığınızda 4. mantrayı uygulayın. Zen öğretisi terapi seanslarında 24 saat acı çekme hakkınız vardır. Fazla değil. 24 saat dolmadan uygulamaya geçmeniz gerekir. Eğer 24 saat içinde sakinleşemiyorsanız kime söyleyecekseniz bunu ona yazın. Mutluluğu paylaştığınız gibi acıyı da paylaşmanız gerektiğini unutmayın.

Mantrayı 3 cümleye bölebilirsiniz. Acı çekiyorum ve bunu bilmeni istiyorum. Elimden geleni yapıyorum ve kendime ve sana öfkeyle zarar vermeyeceğim. Lütfen yardım et.

5. mantra: bu mutlu bir andır. Önem verdiğiniz biri ile konuştuğunuzda bu mantrayı kullanabilirsiniz.  Bu mantra şanslı olduğumuzu ifade eder. Ve yaşanan anı eşsiz kılar.

6. mantra biri sizi övdüğü veya eleştirdiği an kullanılır. Kısmen haklısın. Her insanın pozitif ve negatif yanları vardır. Bİrinin güzel yanlarını gördüğümüzde diğer yanı görmezden geliriz. Tevazuyu koruyabilmek için bunu belirtmek size kolaylık sağlayabilir.  Biri sizi eleştirdiğin de ego savaşına girmemek için Kısmen haklısınız ama iyi yanlarım da var diyebilmeli, biri sizi övdüğünde böbürlenmek yerine kısmen doğru olan bir şey söylediniz zira belki enüz görmediğin zaaflarım var diyebilmelisiniz.

6. mantra hakikidir. Yalan söylemez sahte değildir. Ya sesli ya da içinizden bunu söyleyebilirsiniz. Aynı yöntemi başkalarına bakarken de yapabilirsiniz. Çünkü herkes aynıdır. İyi ve olumsuz birçok yanımız olduğunu kabul etmeliyiz. Bize göre doğru olan başkası için yanlış olabilir.

Şimdi en sevdiğim bölüme geldi sıra. Kitaptan bir sayfa açıyorum ve karşıma gelen sayfayı size okuyorum.

Başlığımız çayı farkındalıkla içmek

Bakalım ne diyor. Çay hayatta en sevdiğim.

Baharın kitaplığında bu bölüm sona erdi bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşça kalın.

GÖRÜNMEYENİ SATMAK

Baharın kitaplığından merhaba bu bölüm tam bir hizmet pazarlaması odağında bir kitapla sizi tanıştıracağım.  Yazarı Harry Beckwith diyor ki görünmeyeni satmak…

Gelmiş geçmiş en iyi on pazarlama kitabından biri olarak biliniyor, hizmet ve ürün pazarlaması arasındaki farkı vurguluyor.  Hizmet satın almak isteyen müşterinin düşünce tarzını ve hizmet sektörünün işleyişini inceliyor.

Ben bu sefer aldığım notları paylaşırken size bu notların anlatıldığı hikayeyi de anlatmaya karar verdim.

  1. Notum kelebek etkisi,ufacık bir etmen devasa bir sonuç
  2. Pazarlama iletişiminizde bir şey söylediyseniz defalarca tekrarlayın.

Baharın kitaplığı bu bölüm sona erdi bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşça kalın.

AMAÇ, ANLAM VE TUTKU

Baharın kitaplığı merhaba bu bölüm özel bir not ile başlıyor. Önce hikayemiz gelsin. Başkan John F Kennedy 1962 yılında NASA’yı ziyareti eder.  Orada çalışan bir temizlik görevlisiyle başından geçen ve çok bilinen bir anektod vardır. John F. Kennedy NASA’daki görevliye aslında bir konuşma açmak için ne iş yaptığını sorar. “Ay’a insan göndermeye yardım ediyorum.” şeklinde bir cevap verir. Bu cevap ile en sıradan işlerin bile doğru bir bakış açısı ve bilinçle küçücük görünen ama büyük işlerin bir parçası olabileceğini bize kaydettiren çok güzel bir örnek sunuyor.

Baharın kitaplığında bu bölüm duygusal zeka serinin son kitabı 11 kitap: Amaç, Anlam ve Tutku adlı kitabımla sizlerleyim.  Bu anektod sayfa 43 de yer alıyor.

Kitaptan aldığım notlara gelirsem, ilgimi çeken bir çok yer olması ile birlikte dijital bir hatırat olarak özel paylaşmak istediklerim var. Kitabı 2020 Mart’ta okumuştum.

HERKESİN BİR ŞEYDE ARADIĞI ANLAM FARKLIDIR

Amaç bulunmaz inşa edilir!.

Amaç aramayız tutkular ararız bunlar anlam kaynaklarımızdır.

Amaç değişmez ulaşacağı yollar değişir

Kitap iş odağında 3 unsurdan bahsetmiş ve ben şöyle notlar almışım.

  • İş odaklı düşünce
  • Kariyer odaklı
  • Amaç odaklı

Her gün iş yaptıktan sonra bu 3 düşünce yapısına odaklan ve not et. ( hani bir önceki bölümde size bir excel dosyamdan bahsetmiştim, işte onun içine ekleyebilirsiniz bu detayı).

Sürekli amaç odaklı çalışamazsın ama nerede ne yaptığını sorgulayabilirsin.

Amaçlarınızı eyleme dönüştürecek etki planınızın olması gerek

Şimdi gelelim şu 3 unsuru detaylı incelemeye… 10 bölümden oluşan bu kitabın 5. Bölümü sizlerle.

Dan Pontefract bize 3 unsuru şöyle açıklıyor;

Baharın kitaplığında bu bölüm sona erdi. Benim için de amaç, anlam ve tutku kavramları altında kendime belirlediğim değerlere uyuyor.

Bu hayatta bir payım var, paylaşırım, anlatırım, yazarım. Bu beni tanımlayan 3 eylem.

Şu fani hayatta eğer siz de kendi hikayenizi paylaşmak isterseniz eylem kısmında sondan başa doğru ilerleyin. Önce onu yazın. Ben yıllarca amacımı, tutkumu yazıp unuttuğum yüzlerce sayfayı buldum bugün. Hepsinde çıktığı yolun aynı olduğunu fark ettim. Şimdi keyifle onu anlatıyorum! Evrene o enerjiyi verin. Sonrasında paylaşmak için özel an’ı beklemenize gerek yok. Hissettirin yeter.  En güzel an da zaten kendiliğinden hikayenizi paylaşmış olacaksınız.

Bir sonraki bölümde yeni bir kitap ve notlarımla yeniden birlikte olacağız. Dinleyenlerime sonsuz teşekkürler. Hoşca kalın.

MUTLULUK

Baharın kitaplığından merhaba, bu bölüm duygusal zeka serisinin en tatlı, en şirin, en keyifli kitabı ile birlikteyiz. Adı: Mutluluk

Bakın mutluluk ile ilgili kitaptan aldığım notlar şöyle:

Sosyal psikoloji alanında çalışan Vanessa Buote der ki; Mutlu olmak ve zengin bir hayat sürmek iyiyle kötüyü birlikte kabul etmektir.  Kötüyü nasıl yeni bir çerçeveye oturtacağınızı öğrenmekle ilgilidir.

Sağlıklı pozitiflik bakış açısına göre mutluluk, hakiki hisleri gizlemek değildir. Acının etkisinden kurtulabilme becerisidir. Her duyguyu benimser ve içinde duygusal esneklik barındırır.

İşte bu noktada mutluluğu iş bağlılığını arttırmak için nasıl kullanırız diye sormuşum.

Bir kişide iş bağlılığını arttırma ve performansı iyileştirme için mutluluk ne yapar?

Tam bağımlılık (yani işi yaparken anda kaybolma hissi) için 3 unsura ihtiyaç vardır, diyor kitap.

1-anlamlı bir gelecek vizyonu

2-amaca sahip olma

3-harika ilişkiler

İş gücü boyunca duyguları motivasyonu ve algıyı yükseltebilecek en önemli şey birbirinin alanına saygı duyan anlamlı bir işte ilerleme kaydetmektir.  Mutluluk ile ilerleme ilkesinin bir anlamı olmalı. Vegan’ın bir şarkısı vardı öyle değil mi bu sabahların bir anlamı olmalı.

Şimdi gelelim en sürpizli kısıma. Şimdi bir sayfa açıyorum ve sizler için okumaya başlıyorum.

Gün sonu içsel iş yaşamı değerlendirme. Böyle bır liste var . Size oradan en önemli iki başlığı veriyorum . Bunun için haftalık bir (excel listesi hazırla)demişim kendime. Yapıyor muyum? Evet yapıyorum. Action for happiness takviminden yardım alıyorum. Her ay’a özel takvimleri çok keyifli.

Şimdi düşünme sırası sende.

Sor gelsin.

Bugün ilerleme için hangi küçük olaylar bir kazanıma ya da olası bir dönüşüm noktasına işaret etti?

Bugün hangi küçük olaylar bir aksiliğe ya da olası bir krize işaret etti?

Baharın kitaplığında bu bölüm sona erdi. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşça kalın.

ÖZGÜN LİDERLİK

Baharın kitaplığından merhaba bu bölüm  duygusal zeka serisinin özgün liderlik adlı kitabı elimde

Kitaptaki notlarım şöyle ilerliyor

HİÇ KİMSE BAŞKASINI TAKLİT EDEREK ÖZGÜN OLAMAZ.

Liderliğin temel koşulu özgün olmaktır. İyi bir lider olmak için belli bir karakter özelliği olması gerekmiyor özgün liderliğinizi keşfetmeniz için kendinizi geliştirmeye yönelik bir çaba içinde olmalısınız. Hayatınızı buna adamalısınız (sanatçılar gibi)

Kendinizi geliştirme sorumluluğu size ait olmalı. Hayat öykünüzden ders çıkarmalısınız.

Değer ve ilkelerinizi uygulamaya dökmelisiniz.

Örneğin, başkalarının iyiliğini düşünmek bir değer iken, insanlara iş güvencesi sunmak ve potansiyellerini gerçekleştirmeye imkan sağlayıcı bir ortam hazırlamak liderlik ilkesidir.

Özgün bir liderin gelişim süreci. Harika sorular var. ben cevabını verdim sıra sizde. !

Hayatınızın erken döneminde sizi en çok hangi olay veya kişiler etkiledi?

Farkındalığınız için hangi araçları kullanıyorsunuz? İşte ben buyum dediğiniz an nedir? Orada ne oluyor?

En güçlü değerleriniz nedir? Kaynağı nedir? çocukluktan bu yana değişim oldu mu? Değerleriniz eylemlerinizi nasıl şekillendiriyor?

Sizi motive eden dışsal ve içsel motivasyon unsurları nedir?

Etrafınızda nasıl bir destek ekibi var? sizin özgünlüğünüz için onlar ne yapıyor?

Hayatın her alanında aynı kişiliği sergiliyor musunuz?

Özgün olmak sizin için nedir? Bedel ödediniz mi?

Özgün liderliğinizi geliştirmek için hangi girişimlerde bulunacaksınız?

Özgün lider ne olursa olsun kararlıdır. Özgüven sahibidir.

Çalışanlarına liderlik yolu açar, ilham verir ve onların yükselmesi için sorumluluk üstlenir.

Uzun vadede büyük başarı sağlar

Özgün lider için hep başarı ve ödüller vardır fakat en büyük ödül, liderlik ettiği kişilerin bir hedefe ulaşması kadar keyif vermez.

Liderliğe yeni getirilmiş bir kişinin 90 günü çok önemlidir.

İnsanlara kendini iyi ifade ederek doğru bilgi verme gayreti içinde olmak, yeni ortamda insanlara karşı mesafeyi korumak ve otorite ile ulaşılabilirlik arasındaki gerilimi yönetebiliyor olmak çok önemlidir.

Fikirlerinizi ve kendinizi satın. Şirket içindeki nüfuz alanınızı genişletin.

Liderlerin negatif geri bildirimleri becerileri veya uzmanlık alanları  ile ilgili değildir. Tarzları ile ilgilidir. Sert tavrınızı yumuşatın.

Yeni şeyler ve farklı rol modellerde öğrenme ve kendinize uyarlayabilme becerisi edinin.

Oyun yazarı Wilson Mizner derki; bir yazarı birebir kopyalamak inhitalken birden fazla yazarı kopyalamaya araştırma denir.

Geçmişinizle ilgili özgün hikayenizi güncelleyin.

Hatalara karşı bağışlayıcı olun buna karşı tarafı sabırla gelişime teşvik etmek demektir.

Notun üstüne bir not daha eklemiş ve şöyle yazmışım. Bunu hiç duymadım.

Şimdi siz duymuş muydunuz önceden onu bilmiyorum soru gelsin.

Sert empati nedir? Özel bir yaklaşımdır. İnsanlara istediğini değil ihtiyaç duyduğu şeyi vermektedir. Bireye ve yaptığı işe karşın denge kurar. Ne zaman geri çekileceğini iyi bilmelidir.

Şimdi kitaptan bir bölüm okuma sırası…

Baharın kitaplığında bu bölüm sona erdi bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşca kalın.