Baharın kitaplığından merhaba …. Unutma bütün evren seni dinliyor.
Kitabın başlangıç değil bitiş cümlesi. Yazar Harun Taşcı kitabını bu sözlerle bitiriyor, kitap her ne kadar kendi hayat yolculuğunu anlatmış olsa da aslında bize 8 bölüm ile ilham veriyor. Kitapların teşekkür ve önsöz bölümlerini de kitabın içeriği kadar dikkatle okur musunuz? O kadar güzel bir teşekkürler bölümü olmuş ki, burada bile altını çizebileceğim bir satıra rastladım ömrünüz hayallerinizden uzun olsun demiş. Annesinin sözüymüş. Evde bizimkilere söyledim çok beğendik.
Altını çizdiğim notları paylaştığım bu yayınlar benden size dijital bir hatıra. Dinleyicilere okumak istedikleri kitaplar hakkında ufacık bilgiler veriyor ya da okudukları kitaplara benim altını çizerek fark ettiğim notları size hatırlatıyor.
Kendine ve hayallerine inanmaya hoş geldin diyor kitap. Ve sonra yine notlarım şöyle devam ediyor.
Başarı ve kariyer insandan insana hayalden hayale hedeften hedefe göre değişir.
Gerçekten istediğin nedir sorusu ile kitap 8 madde ile beni içine çekmeye başardı. Harun bey ile yollarımız yıllar önce daha pandemi öncesi aralık 2019 da bir mentorluk programı ile başladı. Yeni yıl vizyon ve hedef çalışması yaptık. Hatta bir ara bocaladım sonra aahh ben burada mı kalmışım dedim yerden devam… sonra baktım ki ben ne zaman o defterde kendime ait hedeflerin ne olacağını ne olmayacağını yazıyorum aynısı gerçekleşmeye başlıyor. Bi ara duruyorum. Yazmaktan vazgeçinde hedefte yerinde sayıyor, yazıyorum. Sanki birisi parmağını şıklatıyor da istediğim dileğimi yanımda görüyorum. Ama bu nasıl oluyor hiçbir fikrim yok…. Aradan böyle yıllar geçti . adına ne derseniz şans, tesadüf, tevafuk… bir yazarın sözlerini kitaplaştırması benim okumam ve sizin dinlemeniz. Kitaba göre hepsinin birer bağlantısı var ve bunu da kitabın içinde bilimsel bir yolla anlatıyor. Hatta kitaptan sonra sonsuz maymum teoremini ben de araştırdım. Hem de kitabın adı neden “ ve maymum ilyadayı yazdı “ diye de sorup durdum kendime… bana Harun beyden hediyedir. Bu kitap. Minnettarım.
Her bölümden minik minik notlarımı sizlerle paylaşırken şunu da söylemeliyim. Okurken baba oğul bölümlerinde şıpır şıpır ağladım. Çok duygusal yani olağanüstü acıklı bir dram yok ortada ancak bu yazıların bir araya gelip toplanması, yıllarca beklemesi beni çok etkiledi. Benim de kardeşim yurtdışında. İlk yurtdışına çıktığında ben de maillerini saklamışım. Kitabı okuyup bitirdiğimde onları silmediğimi fark ettim çok matrak şeyler varmış… bu kitap bana kendi anılarıma da yolculuk yaptırdı. Ve bence bu maddelerin 1.si olan tutku bu kitabın özü.
Şöyle diyor yazar tutku için, o duyguyu kaybedersen seni tetikleyecek başka bir duygu bulman neredeyse imkansızdır.
2. madde itici güç. İlk karşılaşacağımız engel. Ve bunu aşmak için itici bir güç bulmak gerekiyor. Kendini her türlü düşünce ve söze alıştırmalısın.
3. madde cesaret. Hepimiz belli ölçülerde bir cesareti yüreğimizde taşırız.
4. madde kararlılık: hepimiz olduğumuz şekilde mükemmeliz çünkü olmamız gereken şekil tam da bu. Bu yüzden korkmadan vermelisin o kararı. Tıpkı bir bulut gibi, tıpkı bir dalga gibi. Hatasız sadece kararlı…
5. madde çalışma. İş hayatı herkese kendi başarı hikayesini yazdırır. Etrafa ve onların neye değer verdiklerine değil kendi hedefine odaklanmalI ve çok çalışmalısın.
6. farklılık. Bizi seçilir yapan farkımızdır.
7. şans sen bir şeyi yapmak istediğinde bütün evren işbirliği yapıp yardımcı olur. Mesele bize sunulan şansın ne kadarını nasıl ve nerede kullanacağımızdır.
8. odaklanma. Bir şeye odaklanmak büyülü bir güçtür.
…
Kitap bu maddeler üzerinden ilerlerken aynı zamanda yazarın hayatına da yolculuk yaptırıyor ve her bir maddedin hikayesi olduğunun farkına varıyorsunuz. Anne oğul- baba oğul msn chatleşmeleri bambaşka bir boyut ancak orada okuyucular varsa bilirler sayfa 57 deki kararlılık beni benden aldı. Dinleyin şöyle diyor; benim için en iyi çözüm ailemin beni gelip kanada da görmesiydi bu yüzden annemi, 2,5 yıl kız kardeşimi 3 yıl babamı ise 5 yıl sonra ancak beni ziyaret etmeye geldiklerinde görebildim. Sayfa 63. Şu baba oğul tavla oynama konusuna tebessüm ettim. Öyle ki yazışmaların çoğunu sanki annem de bana söyliyor paranı çarçur etme, cüzdanında para bulundur derken kendimi bulmuş gibiydim. Halen yurtdışındaki kardeşim için aynısını dile getirir.
Şurada özel bir not var burayı yaldızlı kalemle çizmişim. Her kelimenin bir varoluş nedeni vardır, kendi varoluş kelimen de içinde bir yerlerde saklanıyor senin onu açığa çıkarmanı bekliyor.. Sevdim bu sözü sizde sevin.
Sayfa 79 da bir arabadan bahsediliyor çok merak ediyorum bu arabanın bir fotosu var mı, keşke kitaba konulmuş olsaydı.
Kitap bir hayat hikayesi olsa da bize girişimcilik ile ilgili çok değerli notlar sunuyor. Hele yeni kurulan bir işte ekip yönetmenin anne –babalık gibi bir şey olduğunu aklından çıkarma diye başlayan paragrafı. A plus akademi de bizim ekibe gönderdim. Göksel hn. Yine duygusallaştı ve şıpır şıpır gözyaşı döktüğüne eminim.
Size de okuyacağım. sayfa 82.
Kitaptan öğrendiğim çift düşün adlı bir kavramda oldu. Aynı anda iki zıt inanışı özümseyerek ikisinin de içinde kendi doğruları olduğunu görebilmek mümkünmüş.
Teknemizin adının Van olmasının sebebi diye cümleye giriş yaparken ben de van’ın nereden geldiğini öğrendim artık bir yerde Van kelimesi görsem bu aklıma gelebilir.
Yeni bir hayatın kapıları önünüzde tek tek açılmaya başladığında çok da direnmeden o kapılardan geçmeniz gerekiyor.
Bir şeyi gerçekten kalbimizin ve ruhumuzun derinliklerinden gelerek istediğimizde ve özveriyle çalıştığımızda isteme eylemini taşımamız olasıdır.
Yazar kitabı bitirirken de bize 3 kelime vermiş size bir sır vereyim mi. Söylüyorum: iste, odaklan ve gerçekleştir. Bir de eklemiş evren seni dinliyor…
Baharın kitaplığı bu bölüm sona erdi bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşcakalın.