Baharın kitaplığından merhaba bu bölüm soyadı zor söylenen ama o çok ünlü akış teorisi ile gönlümüzü çalan bir yazar ve kitabından notlarımı paylaştım. Çiksenmihayli ‘nin liderlik akış ve anlam yaratma adlı kitabından notlarım şöyle…. Ben bu yazarla Ercan Altuğ Yılmaz’ın oyunlaştırma kavramını anlattığı seminerlerinde ve kitapları içinde tanışmıştım. İnsan mutluluğu üzerine tespitleri ve iş yapma motivasyonunun ardındaki akışı bilimsel metodlarla açıklıyor.
Akış bir denge formülü. Akışta kalma idraki, iyi iş çıkarmak isteyen kurumun liderlerine de ayrı bir misyon yüklüyor. Akış birlikte çalıştığı bireylerinin kendi kimliklerini kaybettirmeden ekibe ve kuruma entegrasyonlarını sağlamak, akışta kalmalarına vesile olmaktır. Kitap akış kavramını 3 e ayrılmış akış ve mutluluk akış ve kurumlar akış ve benlik.
Bir iş yerinin sorumluluğunu taşıyan herkes kendine şu soruyu sormalıdır. İnsanlığın iyiliğine katkım nedir? Günümüzde iş dünyasının liderleri , tek endişeleri kar elde etmek olduğunda yapıcı bir düzen kurmaya başlayamıyorlar. Ayrıca hayata anlam katan, insanlara ve kendi geleceklerine ve çocuklarının geleceklerine dair umut veren bir vizyonları olması gerekiyor.
Kalıcı bir işletme kurmak için insanın yaptığı işin değerine inanması gerekir. Para güvence ve konfor mutlu olmamız için gerekli ama yeterli değildir.
Filozoflar mutluluğun en büyük varoluş amacı olduğunu söylerler. Müşteriler mutlu olmalarını sağlayacağına inandıkları ürün ve hizmetlere para vermeye isteklidir. –
Mutluluk bizi bulmaz mutluluk bir eylem halidir. Mutluluk deneyimi haz duymaktır ancak bu haz her zaman keyifli değildir. Örneğin bir kaya tırmanıcısı donmak üzere olabilir ve bitkin halde en sevdiği işi yaparken dibi görünmeyen bir yarığın içine düşme tehlikesi geçirebilir. Ancak bu durum akışta kalmak ile baş edilebilir.
Yazar buna akış adını vermiş. Diyor ki kişinin en çok haz duydukları anı tarif ederken kendileri dışında bir güçle sürüklenme, bir enerji akımı ile caba göstermeksizin kendiliğinden hareket etme halidir.
Akışta olma hissini şudur. Bir işin yapılabilir olduğunu inanırsak kendimizi tamamen vermemiz daha kolay olur eğer iş kapasitemizi aşar görünürse buna tepkimiz kaygı duymak olacaktır. Eğer iş çok kolay olursa sıkılırız. Zorluklar ve beceriler yüksek ve birbirine eşit olduğunda akış gerçekleşir. İyi bir akış faaliyeti farklı karmaşık düzeylerde zorlu hedefler sunar
Önemli olan içinde bulunduğumuz andır. Bir iş akış üretiyorsa sırf bu yüzden yapmaya değerdir.
Mutluluk gün içinde nasıl deneyimlenir? İnsanlar kendi kişisel ortalama zorluk ve beceri düzeylerinin üzerinde olduklarını anladıklarında akış halini yaşarlar bunun tam zıddı kayıtsızlık yani üzgün olma depresif haldir. Burada hem görevlerin hem de becerilerin düzeyi düşüktür. Akış halinde zaten bunların en yüksek halini yaşıyoruz. Zorluklar ve becerilerin diğer kombinasyonları yani endişe kaygı canlılık duyguları baş gösterdiğinde görevlerin zorlayıcılığı becerilerin üzerinde yer almış olur. Ya da kontrol ,rahatlama, sıkıntı hali baş gösterdiğinde bu seferde de becerilerin düzeyi görev zorlayıcılığının üzerinde yer alır. Akışta kalmanın ruh hali ne çok negatif ne çok pozitif .. o iki arada dengede kalma halidir.
Bunu faaliyetler üzerinde değerlendirirsek yalnızlık en dipte olduğumuz kayıtsızlık halimiz, en sevilen hobi ,çalışma , aşk hayatı ise akışta olduğumuz üst seviyeyi temsil eder. Eğer biz ailevi veya iş sorunları , ,iş stres,, ani tehditler veya yeni görevler üzerinden öğrenme gerçekleştiriyorsak burada zorluklar becerilerimizin üstünde yer almış olur. Bununla birlikte rahat bir çalışma ortamı, ev işleri, yeme yeme kitap okuma sohbet veya araç sürme gibi beceri yoğun alanlarda kendimizi ifade ediyorsak bu seferde becerilerimiz yüksek zorluk oranları alt seviyeye gerilemiş olmaktadır. Bunların hepsi bir faaliyetin deneyim ile ilişkisini bize açıklar. İstenilen şey denge de kalmak ve akış halini yaşamaktır.
Sona yaklaşırken
Kendini bilme üzerine düşünebileceğiniz birkaç soru veriyor bize kitap.
Benim için önemli olan şeyler nedir?
En çok hayranlık duyduğum insanlar kimler? Nasıl bir insan olmayı kesinlikle istemem? Hiçbir koşul altında taviz vermeyeceğim değerler nelerdir?
… kendini bilmek aslında kişinin benliğinde mevcut olanı keşfetmekten çok kim olmak istediğini yaratmaktır. Anlam insanın akış halindeki mutluluğudur.
Baharın kitaplığı bu bölüm sona erdi, bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşça kalın.