KİŞİSEL LİDERLİK VE 1 DK. YÖNETİCİSİ

Bütün sihri açıklıyorum!

Sihre inanır mısınız? 1 dakikada nasıl yönetici olurdun ? sorusunun cevabını veriyorum. Bu bölüm bir çırpıda okuyup bitirmiş olduğum bir kitaba denk geldim. Ve liste sıralamasını değiştirip buna yer vermek istedim. Baharın kitaplığından merhaba, 70. Bölümde yer alan kitabın adı kişisel liderlik ve bir dakika yöneticisi yazarı ken blanchard’in diğer 3 kitabınına da yer vermiştim. Gung ho. 9. Bölüm, Fanatik müşteriler 11. Bölüm, pozitif ilişkilerin gücü 13. Bölümde yer alıyor. Bu son kitap ile de liderliğin öğrenilebilir ve öğretilebilir bir düşünce yapısı ve beceri işi olduğunu söyleyebiliriz.

Kitap aynı bu cümle ile başlıyor. Sihre inanır mısınız? Liderliği bir hikaye formatı üzerinden anlatan yazar bu sefer biraz sihirbaz metodlarına da başvurmuş. Çok eğlenceli!.

Sihirbaz cayla Diyor ki kişisel liderlik ile ilgili 3 numaram var ve bunları sana hazır olduğunda göstereceğim. 

Bankanın Reklam ajans sunumu ile istediği müşteriyi belki de kılpayı kaçıracak ve işinden kovulmuş olacak perperişan halde kafenin sandalyesinde oturan steve ise iyi de hazır olduğumu nereden bileceğim diye sorar? .

Altını çizdiğim cümleler ile ilerlelim. Kendi başarılarının sorumluluğunu aldığın gün kişisel liderlik için hazırsın demektir.

Bunun ne büyük bir fırsat olduğunu anlamaya çalış ve istediklerine sahip olabilmek için ipleri eline almalısın. Yetkilendirilmiş çalışan ancak kendi kişisel liderliğini yapabildiğinde yetkiye sahip olabiliyor.

Yetkilendirilmek sana sunulmuş bir şeydir kişisel liderlik ona işlerlik kazandırmaktır.

İnsanlar başkalarının aklından geçenleri okuyamazlar işte bu nedenle senin ne düşündüğünün bilmelerini beklemek haksızlık olur.

Bu kısımda bir ödev var. bekil dinleyicilerim yapmak ister. Diyor ki bir işyeri motivasyon faktörlerini 1 den 10’a yani en önemliden en az önemliye doğru sıralayın.. hatta bunu var sa bir ekibiniz tüm arkadaşlarınızdan yapmalarını isteyin. Ya bir mail gönderin ya da ofisteyseniz masalarına bir çıktı bırakın.  Motivasyon faktörleri şöyle hizalanmış. İlginç iş, yapılan işin tam taktiri, işin parçası olma duygusu, iş güvencesi, iyi maaş, kuruluş içinde terfi ve gelişim, iyi çalışma şartları, çalışanlara kişisel sadakat,kişisel problemlere anlayışlı ve içten yardım,nazik disiplin… 1 den 10 a kadar sıralarayabilirsiniz. 

Fil algısı nedir bunu duymuşmuydun? Varsayılan sınırlama, deneyimi kısıtlayan bir inançtır.  Şöyle bir hikayesi var sayfa 36.

Kişisel liderliğin 1. Sihri varsayılan sınırlamaları aşmaktır.

Şimdi gelelim güç noktalarımızı kullanmaya… güç denildiğinde hele ki iş dünyasında aklımıza şunlar gelir diyro kitap suistimal ,yozlaşma, baskı kontrol,otorite, yönlendirme, para, hakimiyet, mevki… peki gücün daha olumlu bir anlamı varsa ve biz bunu görmeyi kaçırmışsak…

 Bunun için de bir harley davidson hikayesi sunmuş bize sayfalar dolusu.  Bundan önce şunu sormuş cayla ,bizim kitaptaki karakter steve ‘e “ gücü elinde tutan ,güçlü konumda olan fakat hiç te saygı duymadığın biri oldu mu?  Uff bizim steve’in aklına kimler geldi kimler iş dünyasından çıktı tüm evrene yayıldı. …ama bir şeyi unutmuştu. Kendi gücünüzün farkında olmamak en büyük varsayılan sınırlamadır. 5 güç noktamız varmış ve bu her insan için farklı seviyelerdeymiş. Her insan bu güç noktalarını kendi kişisel liderlik becerilerine göre yetkilendirdiği gücü haline getirirmiş.  Burada bir motor tamirhanesinde çalışan kişilere göre özellikler anlatılarak örnekler verilmiş. Bilgi gücü. İşi net bir şekilde nasıl yapılacağını bilen. Buna ek olarak ellerinde kişisel güçleri de vardır .kişisel gücün varsa insanları güvende hissettirmeyi başarırsın. Güven çok önemlidir. Üçüncüsü ilişki gücüdür.

Buna şimdinin diliyle networking diyebiliriz. Birini biriyle tanıştırma veya işi ehline vermeyi kabullenme olarak örneklendirilmiş. 4 .sü görev gücü . bulunduğun yerde sorumluluğun ne durumda..  sadece senin yapabileceğin ve eğer sen yoksan yarım kalacak bir iş ise görev gücü sende demektir. Bunun farkına var. en alt kademede çalışan ve kendini yönetimden soyutlanmış hissedebilirsin ancak bir muhasebeciysen, işcilerin haftalık yevmiyelerini sen dağıtıyorsan, müşteriler ile muhatap olup fatura kesiyorsan  ee çok ta soyutlanmış bir kişi değilsin. Aksine sen olmasan yerin boşalacaktı. Bir süre açık olan pozisyon doldurulacaktı. Yani yönetici o görevi üzerine devr almayı düşünmeyecekti. Ve en son güç mevki gücü ancak burada şöyle bir püf nokta var diyor kitap. Siz de öğrenin.  En iyi liderlik mevki gücünün olduğu ama kullanman gerekmediği durumdadır.

O zaman ikinci sihirli numarayı öğrendik güç noktalarımızı harekete geçirmek.

3. sü ise hedefe doğru birlikte koşmak. Bunun için proaktif olmak ve başkaları ile işbirliğinde bulunmaktan geçer diyor.  Bunu aktaran bir durumsal liderlik tablosundan yola bir model örneği vermiş bu modele göre  gelişim düzeyinizi belirleyerek hedefe varmanızı sağlayacak uygun direktif ve destek ekde etmek sihirli bir şeydir diyor. 4 adet durumsal liderlik pozisyonu varmış ve bunlara göre direktif verme veya destekleme davranışımızı yüksek veya düşük oranlarda tutabilirmişiz.

Direktif verme, koçluk ekme,destekleme,delege etme…

Unutmayın!  bir hedefi olmayan kişi, hedefi olan başka bir kişi tarafından kullanılıyor. demektir. Bir İtalyan atasözüymüş işler kolay gelmeye başlamadan önce zor gelir.

Modlei okurken ve örnekleri incelerken modeli ben de kendime uyarladım. Bende desteklenmeyi bekleyip bunu bulamayınca de hayal kırıklığın uğramış bir öğrenci gibi olabiliyorum neyse ki bir koçum var ben. Ve bengü aslan bana liderlik yolum da bana çok iyi liderlik ediyor.  O farkındalığı alarak kendimdeki güç noktalarını fark edebiliyorum bu çok yararlı.

Kitap vazgeçmek  yada devam etmek hep sana bağlı olacaktır diye bir söz var. hedef ve amacına giden yolda hayal kırıklığına uğramış öğrenci aşamasındayken ve amacın için gereken yeterlilik ve bağlılığın yoksa etraflıca düşünüp harcanacak emek ve zamana değmeyeceğine karar veriyorsan başarısız değildindir. Dedi. Sorumluluk alan bir kişisel lidersindir.

Şimdi geldik başarılı olmak için ihtiyacın olan en güçlü kelimeyi bulmaya. Sadece iki kelime: ihtiyacım var. Bir kişisel lider olarak, ihtiyacın olan yönlendirme ve desteği elde etmek senin sorumluluğundadır. İhtiyacım var cümleciğini kullandığında güçlü bir konumdan başlarsın. Başarı için neler gerektiğini hesaplamış ve bir kişinin yardımına ihtiyaç duyuyorsun demektir ister inan ister inanma insanlar kendilerine ihtiyaç duyulmasından memnun olurlar ve yardım olabileceklerini bilmek hoşlarına gider.

Notların sonuna gelirken steve ajans başkanı rhonda ile toplantısını yapar. Rhonda şöyle der bir sunumun başarısız olmasının nedeni kendini en rahat hissettiğin konuya odaklayıp işin özünü kaçırmış olmandır. Sen stratejini kampanyanın bütçesi ve zamanına göre planlamıştın ancak en başta stratejik yaklaşımı ardından yaratıcı düşünceler ve en sona bütçe ve zaman planını getirebilirdin. Sen bildiğin yoldan ilerlemişsin bu da seni yanlış yere götürmüş. Stratejiyi banka sana vermeyecekti. Çünkü o banka ile ilk kez çalışıyorduk ve banka da yaratıcı bir ajans ile ilk kez çalışıyordu yani onların bir bildiği özet yoktu. Herşey senin elindeydi. Neyse ki sonuçta kavradın. Sana teklif edilen yeni görevin gerektirdiği her amaç ve hedefte kendine güvenen başarılı bir düzeyde olmayabilirsin. Ancak kişisel liderliğini ele almak senin elinde.  Varsayılan sınırlamaları aşmak, güç noktalarını harekete geçirmek ve başarılı olabilmek için proaktif davranmak. Şimdi bunların hepsini toparlasak 1 dakikada nasıl yönetici olurdun, cevabı veriyorum. Kişisel liderliğin büyüsü başkalarına öğretmektir.

Baharın kitaplığında bu bölüm sona erdi, bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşça kalın

Yorum bırakın