Baharın kitaplığından merhaba, bu bölümde Duygusal Zeka serisinin Çatışma ve İletişim adlı kitabı ile ilgili notlarıma yer verdim.
Kitap hemen bir soru ile başlıyor SICAK ÇATIŞMA MI SOĞUK ÇATIŞMA MI YAŞIYORSUN?
Bu şu anlamı geliyor.
Eğer yüksek sesle, bağırarak, tahrik edici bir dille konuşuyorsan sıcak, bir olay karşısında içe kapalı duruyorsan, kontrollü isen soğuk çatışma içinde olduğunu unutmamalısın
Çatışma sıcak ise ne yapmalı?
Kişileri çember şeklinde oturtun ve 3’er dakika düşüncelerini söylemelerini isteyin. Buna temsilciler meclisi adı verilir. Zorlu görevlerde saygı ve güven içinde herkes söz almalıdır.
Çatışma soğuk ise ne yapmalı?
Müzakere veya diyalog yöntemi tercih edin. Grup içinde değil birebir olmasına gayret edin.
Her iki çatışmada insana değil probleme odaklanın
–
3 temel stres içeren konuşma türü vardır.
Sana kötü bir haberim var!
Bu tür konuşmada konuşan kişi streslidir. Ve dinleyen büyük kaygı taşır. Gerçekten durumun ciddi olduğu bir husus da en büyük güçlük doğru giriş yapabilmektir. Konuşma iyi başlarsa iyi gitme olasılığı yüksektir. Kötü bir giriş konuşmanın kalan kısmını tehlikeye atar.
Burada neler oluyor dediğimizde,
Sıklıkla stresli konuşma yapmak zorunda kaldığımızda dile getiririz.
İmalı konuşmak stresi arttırır. Ve savunmaya geçmeye zorlar karşı tarafı bocalattırır.
Bana saldırıyorsun!
Kişinin ayağını kaydırmak, psikolojisini bozmak, onu aşağılamaktır. Buradaki hassas nokta bireysel hassasiyetlerdir. Her sözcük konuşanı da olumsuz etkiler ve alta çeker.
Stresli bir sohbet nasıl gerçekleştirilir? …Diye bir not almışım.
Açık ve net olmak, ılımlılık ve nötr ifade konuşmanın yapıcı yönünü ortaya çıkarır.
Açıklık ise konuşmayı dolandırmadan söylememiz gerekir.
Tonu konuşmanın sözel olmayan parçasıdır tüm bedene yansır. Bunu dengelemek gerekir (ses, yüz ifadesi, beden)
Ilımlı ifadeler kullanımı
Amaç sohbetin tartışmaya değil ilerlemesine ve karşı tarafın bizi dinlemesini sağlamaya yönelik olmalıdır.
STRESLİ BİR SOHBETİ NASIL YÖNETİRİZ? İşte burada kitaptan bir sayfa açıyor. Ve karşıma gelen bilgileri paylaşıyorum.
İletişim ile niyet arasındaki ince çizgiyi bilin. Niyetlere çok güvenmeyin. Sözlerimi yanlış anlama diye söze başladığınızda karşı tarafın gerileceğini ve altından kötü bişey çıkacağını hissettirdiğinizi hatırlayın. Yoksa bile o konuşma artık o şekilde algılanacaktır. Burada niyet değil ağızdan çıkan söz önemlidir.
İnsanlarla değil taktiklerle mücadele edin.
Bir taktiği etkisiz hale getirmenin en iyi yolu, ifşa etmektir. Açığa çıkan taktiği kullanmak güçleşir. Kişi bunu kullanıp saldırıya geçmez
Baharın kitaplığında bu bölüm sona erdi. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşça kalın